Mesajı Okuyun
Old 03-08-2009, 16:13   #9
av.kadirpolat

 
Varsayılan önemli değil ama...;

Alıntı:
Yazan Hades
Sayın av.kadirpolat,

Sayın avukat y, konu başlığını “boşanma davasında delil yokluğu” şeklinde belirtip; davalı eşin boşanmaya sebebiyet veren kusurunu “gören tanık” olmadığını yazmasının akabinde; delil olarak göstereceği tanıkların da beyanlarının “etkili olmayacağını” düşündüğünü belirtmiştir. Soru “Meslektaşların soruları” kısmında sorulmuştur ve avukat y de bir “avukat”tır; eminim ki Sayın avukat y de “tanık beyanı” delilinin boşanma davasında muteber olduğunu bilmektedir; fakat anlatımından anlaşılan davaya delil olarak sunacağı tanıkların (beyanlarının) davalı eşin kusurlarını ispatlayacak yeterlikte olmadığı düşüncesindedir. 5 no lu mesajınızdaki anlatımınızın aksinin iddia edilmesi söz konusu değildir. Lakin Sayın avukat y nin derdi zaten 5 no lu mesajınızda anlattığınız hususları tanıkla ispatlayamamasıdır (diye düşünüyorum ). Yani benim anladığım; Sayın avukat y “sadece tanıklar var” demiyor; tanıklar var; fakat davalının kusurunu ispatlayabilecek yeterlikte bilgi ve görgüye sahip değiller; kusuru tanık beyanlarıyla ispatlayamıyoruz diyor.

Sayın avukat y sorusunda, müvekkilinin eşinden izinsiz (habersiz) kürtajıyla ilgili bir durumun varlığını belirtmiş; ben de bu konunun eşe bildirilmesi ve eşlerin birlikte karar vermesi gereken bir husus olması hasebiyle; mevzuatta ne şekilde düzenlendiğini belirtmek amacıyla ve “SADECE AYRINTI” diyerek düzenlemeleri aktardım. Ve bu durum, davacı eş için bir “kusur” dur. Bu sebeple de mesajımın “not” kısmında aktarımımın sebebi; gayet açık olduğu üzere; her ne kadar bu hususun davacı için kusur olduğu kanaatinde isem de önemli olanın boşanmayı istemeyen davalı eşin kusurunun ispatlanması gereğine dikkat çekmektir. (Muhakkak ki “kusurlu olan eş” boşanma davası ikame edebilir; kaldı ki ben bunu, 4 no lu mesajımda yazmıştım. ) Neticeten tüm katılımcıların belirttiği gibi davalı eşin kusuru ispatlanırsa boşanma gerçekleşebilecektir.

Not: 4 no lu mesajımda aktardığım düzenlemeyi sadece “genel kültür” olarak değerlendirmenize katılamayacağım. Çünkü evlilik birliğinin en önemli ayaklarından biri “güven” dir. Siz de taktir edersiniz ki; müstakbel annenin (evlilik birliği içerisinde) tek başına karar alıp rahmin tahliyesini yaptırması, haberdar edilmeyen davalı eşin güvenini sarsacak bir husustur, bu bir kusurdur. Bu düzenleme olmasa dahi “kusur” değerlendirmesine mahal verecek bir hususun genel kültür bilgisi olarak anılması rahatsız edicidir

Merakımı giderdiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim

Saygılarımla…

Sayın Hades;

Ben size teferruatlı bilgiler verdiğiniz için teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Ama boşanmada teferruata bu konuda ihtiyaç yok.
Kusur az olsa dahi boşanma gerçekleşeceğinden, kadının çocuğunu aldırması yemiş olduğunu dayağın üstüne çıksa dahi sonucu etkilemeyecektir. Zira buna yönelik yargıtay içtihatları da vardır.

Kaldı ki, burada davalının değil davacının boşanmada haklılığını ispatlaması gerekir.

Ben tanıkların "DARP" durumunu görmeseler dahi; olaydan sonra davacı üzerinde darp edildiğini gösterir emarelerin varlığı ve bunun davacı tarafından davalı koca tarafından yapıldığının belirtilmesi boşanma için yeterlidir.

kaldı ki avukat y, tanıktan başka delilimiz yok diyerek, rapor olmazsa darp olayını nasıl izah ederiz, ispatlarız şeklinde soru sormuştur. (bana göre)

Sizinle aramızdaki çekişme de bu noktadan çıkıyor. Zira siz, avukat y nin "tanıklar etkili olmazlar" sözüne; ben de "tanıktan başka delilim yok, rapor yok" şeklindeki ifadesine takılarak farklı şekilde anlamamızdan kaynaklanan bir sorun olduğunu düşünüyorum.

kaldı ki, sizin vermiş olduğunuz bilginin, davalı tarafça ileri sürülmesi ancak ve ancak karşılık davada BOŞANMA SEBEBİ OLARAK SÜRÜLEBİLİR. Oysa burada avukat y, davacı tarafı temsil etmekte. Bu haliyle DAVA EDEN DAVASINI İSPATLAMALI. Biz burada davacı vekiline yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yani çıkar yol göstermeye çalışıyoruz. Bu haliyle, davalı taraf ancak ve ancak DARP EDİLMEDİĞİ İDDİASINI, ÇÜRÜTMESİ GEREKMEKTEDİR. Davalının ileri süreceği iddialar, farklılık arzettiğinde bu haliyle davaya etkisi olmayacaktır.

Umarım size yardımcı olabilmişimdir.

Ama sanırım sorun, avukat y nin verdiği mesajı farklı anlamamızdan kaynaklanıyor.