Mesajı Okuyun
Old 29-07-2009, 22:08   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 14.04.2003 T., 2002/14990 E., 2003/4397 K: “Davacı, 12.9.1990 tarihinde davalıya ait aracı 50.000.000 Tl. ödeyerek haricen satın aldığını, kendisinin oğlu ile davalının eşinin arasındaki iş ortaklığına ve davalıya duyduğu güven nedeniyle aracın kaydını üzerine almadığını, ancak bilahare davalının muvazaalı olarak borçlandığı dava dışı şahıs tarafından aracın elinden alındığını ileri sürerek araç bedeli olan 2.500.000.000 Tl.nın 4.1.2001 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, davacıya araç satmadığını, aracı aradaki iş ilişkisi ve arkadaşlığa dayanarak bedelsiz olarak sadece kullanması için davacıya bıraktığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 10 yılı aşkın bir zaman davalının aracı davacıya kullanmak üzere bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu süre içinde aracın onarımının davacı tarafça yapıldığı, vergilerini davacının ödediği, aracın davacıya satıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle araç bedeli olan 1.750.000.000 Tl.nın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temiz edilmiştir.
Davacı, bu davada aracı davalıdan haricen satın aldığını bildirmiş, davalı ise aracı satmadığını, bedelsiz olarak kullanması için davacıya bıraktığını savunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, davacının alım satım akdini yasal delilerle ispatlaması gereklidir. Davacı bu hususta yazılı delil ibraz edememiş olup, davacının aracın vergilerini ödemesi veya aracı tamir ettirmesi satış akdinin varlığını ispatlamak için yeterli değildir. Bu itibarla mahkeme kabulünün aksine, davacının dava konusu aracı haricen satın aldığının kabulü olanaksızdır. Kaldı ki, bir an için haricen satın alındığı kabul edilse dahi satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için 2918 sayılı yasanın 20/d maddesine göre geçersiz olup, taraflar ancak birbirlerinden verdiklerini talep etme hakkına sahiptirler. Davacı, dava dilekçesinde dava konusu aracı 50.000.000 Tl. bedelle satın aldığını bildirdiğine göre ancak bu bedeli isteme hakkına sahiptir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmak suretiyle, davacı dava dilekçesinde her türlü yasal delile dayandığı için, aracın haricen satın alındığı hususunda davacıya, davalı tarafa yemin yöneltme hakkı olduğu hatırlatılmalı, davacı yemin teklif etmezse davanın reddine karar verilmeli, davacı davalıya yemin teklif eder ve davalıda kabul ve eda ederse yine dava reddedilmeli, şayet davalı teklif edilen yeminden kaçınırsa bu defa harici alım satım olduğu kabul edilerek ve ancak davacının ödediği 50.000.000 Tl.na hükmedilmelidir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır, bozmayı gerektirir.