Mesajı Okuyun
Old 28-07-2009, 13:08   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Olcay Pehlivanlıoğlu
Sayın Meslektaşlarım;

Müvekkil, vadelere bağlanmış olduğu halde bir galericiden araç satın alıyor ve aralarında adi yazılı şekilde araç alım-satım sözleşmesi düzenliyorlar.Sözleşmenin aslı galericide kalıyor.Müvekilde fotokopisi mevcut.Müvekkil, vadelere bağlanmış olan semen karşılığında galericiye bonolar veriyor.Bonoların bir tanesinin ödemesi belli bir süre gecikince, galerici 3. bir şahsın üzerine kayıtlı olan aracı icra kanalıyla bir şekilde bağlatıyor.Bu gelişme üzerine müvekkilin ödemiş olduğu bedelin iadesi için dava açacağız.Fakat başta da söylemiş olduğum gibi sözleşme aslı elimizde mevcut değil.Karşı taraf sözleşmeyi inkar ederse, bu durum davanın reddine sebebiyet verebilir gibi.Bu nedenle sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak dava açmayı düşünüyorum.Sizin bu konu hakkındaki görüşleriniz ne olur?

Saygılarımla

Sayın meslektaşım,

Bildiğiniz üzere; Trafiğe tescilli araç, ancak Noter sözleşmesiyle devredilir. 2918 sayılı Yasanın 20/d maddesi uyarınca Trafiğe tescilli araçların haricen satışı geçersiz olup bu husus kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkemelerce kendiliğinden ( resen ) gözönünde bulundurulur. (T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2004/10-165 , K. 2004/171 T. 24.3.2004)

Bu itibarla, geçersiz sözleşme nedeniyle herkes verdiğini sebepsiz zenginleşme hükümleri dairesinde isteyebilme hakkına sahiptir. Bahsettiğiniz fotokopi sözleşme içeriğnden, vadelere bağlanan satış taksitlerinin bonolar verilmek suretiyle ödeneceği açıkça anlaşılabiliyorsa ve ödediğiniz bonoların aslı elinizde ise, bu durumda hem aracın sizde bulunuşu, hem şekil eksikliği nedeniyle geçrsiz olan sözleşme metni ve bu sözleşmeyi doğrulayan taksit bonolarının ödenenlerine ilişkin asılları elinizde olması nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümleri dairesinde ödediklerinizi geri istemeniz mümkün olabilir diye düşünüyorum.

Diğer yandan, HUMK.un ilgili (321, 322, 326 maddeler) hükmünde davanın ispatına yarayacak delilin diğer taraf uhdesinde olması halinde hakimin davanın halline yarayacak delili mahkemeye sunması yönünde diğer tarafa talimat verme imkanı var, bu hükmü de işletebilirsiniz diye düşünüyorum.

Alıntı:

MADDE 321 - İbraz olunan senet, suret olursa dâvanın her halinde re'sen veya iki taraftan biri canibinden senedin aslının ibrazı talep olunabilir. Bu takdirde zayi veya telef olmamış ise senedin aslını ibraz mecburidir.
MADDE 322 - Senedin aslını muhafaza eden taraf veya kâtibiadiller veyahut sair memurlar, tahkikat hâkiminin kararına tevfikan bunları mahkemeye ibraz etmeğe mecburdurlar.
Tahkikat hâkimi, ibraz olunan senedin dâvanın esnayı cereyanında hıfzı için icabeden tedbirleri ittihaz veya lüzumunda yeniden verilmek üzere ibraz eden iadesini tensip edebilir.


2 - SENEDATIN İBRAZI MECBURİYETİ
MADDE 326 - Kanunu Medeni ve Ticaret Kanunu mucibince bir kimse, yedinde bulunan vesikayı ibraza mecbur olduğu gibi aşağıda yazılan vesikaları da ibraz ile mükelleftir:
1 - Mahkemeye verilen evrakta istinat olunan senetler,
2 - Bir tarafın diğer taraftan dâvaya müteaallik aldığı mektup ve telgraflar,
3 - İki taraf için müşterek olan muamele ve menfaatlere mütaallik tanzim olunan vesikalar,
4 - İki tarafın müstakillen veya müştereken malik olduğu vesikalar.