Mesajı Okuyun
Old 23-07-2009, 21:17   #1
duyurucu1

 
Mutsuz Savcı ve hakimi kim savunacak?

SAVCI VE HAKİMİ KİM SAVUNACAK?

Savcı veya hakim, yargılamanın diğer iki ayağı.Bunlar da tıpkı avukatlar gibi yaptıkları iş nedeniyle risk altındalar.Onların da ortamdan etkilenmeleri,mikrop kapmaları ve hastalanmaları imkan dahilindedir.Avukatlar ne kadar risk altındalar ise savcılar ve hakimler de o kadar risk altındalar.

Her ne kadar onların koruyucu kalkanları avukatlardan biraz daha kalın ise de onların da risk altında olduğu ve mikrop kapabildikleri unutulmamalıdır.

Avukatlarda meslek riski hastalığına kapılanların oranı yaklaşık%10 dur. Bu oran savcılarda ne kadar? Hakimlerde ne kadar? Net bilemiyorum.Ama bildiğim onların da zaman zaman yaptıkları iş nedeniyle müşteki yada sanık olduklarıdır.Davacı yada davalı olduklarıdır.

Bu gibi risk hastalığına kapıldıklarında hakim ve savcıları kim savunacak?

Genellikle savcı ve hakimler yargılamadaki imtiyazlı ve ayrıcalıklı konumları gereği kendilerini savunmaya mahkum hissetmezler.”Öyle ya, daha düne kadar kendilerine tepeden baktıkları avukatlar mı kendilerini savunacak?”Oysa bu düşünce tarzı yanlış hem de çok yanlış.

Hakim yada savcı yada avukat yargılamanın bu üç ayağı her an isnat altına düşebilirler yada kendilerine bir saldırı olabilir ve müşteki konumuna gelebilirler. Yargılamanın bu üç sujesinin hemen yapacağı bir avukatın hukuki yardımından ve savunmasından yararlanmak olmalıdır.Çünkü “Terzi kendi söküğünü dikemez” Sanık hakim, sanık savcı, sanık avukat kendini savunamaz.Dosyaya objektif bakamaz.Yansız düşünce üretemez.Hukuk bilgisi ne kadar üst düzeyde olursa olsun insan kendini savunamaz.Dosyadan yada yargılamanın gidişatından etkilenmemesi söz konusu olamaz.

Onun için benim nacizane değil, iddialı olarak savcılara,hakimlere ve avukatlara tavsiyem şudur:Eğer işlerinizi yapmanız nedeniyle ,avukat olmanız,savcı olmanız yada hakim olmanız nedeniyle ,meslek riski hastalığına kapılırsanız yani bir isnat altında kalırsanız yada bir saldırıya uğrarsanız daha işin en başında hemen bir avukatın yardımından yararlanın.Unutmayın !Avukat savunma yapar.Aynı zamanda mağduru da savunur.Sadece sanığı savunmaz.

Benim ve benim gibi düşünen diğer Duyurucuların ortak hedefi baroyu, “avukatı savunan bir kurum haline “getirmek.”Avukatı yargılayan bir kurum halinden çıkarmak.” Bunun için Avukatlık Kanunu 95/4 ve 121/13 yasal zemini oluşturuyor. Yani yasal zemin var. Hak ihlaline uğrayan avukata savunma hizmeti vermesi için baroyu görevli olarak belirlemiş. Yani avukat “Alo Baro!”dediğinde baronun avukatına koşması gerek.

Ancak hakimlerin ve savcıların kendilerine , savunma hizmeti verecek kurumları yok.Dara düştüklerinde “Alo!”diyecek kurumları yok.Böylesi kurumları oluşuncaya kadar zorunlu olarak,savcılar ve hakimler de dara düştüklerinde avukatlara “Alo!”diyecekler.Başka çaresi yok.