Mesajı Okuyun
Old 11-07-2009, 21:47   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı;

Alıntı:
Sizce hangimiz haklı?

Mal rejiminin tasfiyesine dayalı davalarda vicdani haklılık söz konusu değildir. Mahkeme teknik olarak olaya bakacaktır. Bu bağlamda da;

Evler 2002 yılından sonra edinilmiş ise, mülkiyet hakkı bulunmayan eş, mülkiyet hakkı sahibine karşı, edinilmiş malların tasfiyesi ile, tasfiye payı alacağının hesaplanmasını dava edecektir.(Yalnız bu alacak hakkı için, eşin zinası ve diğer eşin canına kastı var ise, hakim tasfiye payı alacağını ortadan kaldırabileceği gibi, hakkaniyet uygun oranda azaltılmasına da karar verebilir).

Yine evlerin alınmasına, korunmasına ve iyileştirilmesine, kişisel malı ile katkı sağlayan eş, bu somut katkısınının ttarafına iadesini de değer artış payı alacağı olarak dava edebilir. Bu alacak talebinde, evlerin 2002 senesinden sonra edinilmiş olması gerekmez daha önceki yıllarda da edinilmiş olabilir.

Sayın Katılımcı,

Anlaşmalı olarak boşanabilmeniz için, mallarınızın paylaşımında da netlik sağlamış olmanız gerekmektedir. Eğer bu olanak yok ise, mülkiyeti size ait iki ev için, eşinizin alacak haklarını dava edebileceğini yukarıda açıkladık.

Boşanma davası ile birlikte ayrıca, nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunabileceğinizi de ayrıca hatırlatırız.

SON SÖZ:

Sayın Katılımcı;

Boşanma davanızın tüm aşamalarında, mal ile ilgili tarafınıza açılabilecek davalarda kesinlikle profesyonel olarak yardım alınız.

Anlaşmalı boşanma protokolü düzenlemeye karar verir iseniz, özellikle bu halde de, durumunuzun hassasiyetine binaen yine profesyonel destek alınız.

Aksi halde hak kaybına uğrarsınız.

Maddi durumunuz elverişli değil ise, bulunduğunuz yer il barosuna bu durumu kanıtlayarak, başvurabilir ve ücretsiz avukatlık hizmetinde yararlanabilirsiniz.

Saygılar.