Mesajı Okuyun
Old 08-07-2009, 12:30   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Tuzumuz bulunsun..:)

Alıntı:
Yazan Av.Turhan Demiroğlu
Y2.HD E. 2003/2462 MAHFUZ HİSSE İHLALİ ( Minnet ve Şükran Hisleriyle Yapıldığı Sabit Olan Bağışın Tenkisinin Mümkün Olmaması )
-Kazancı-

Karar metnine ulaşabilirseniz yararlı olabileceği düşüncesindeyim.

Saygılarımla.

EK:

Y2.HDE. 2004/839

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/2462
Karar: 2003/3445
Karar Tarihi: 13.03.2003

ÖZET: Murisin, davalı ikinci eşine yaptığı rücu şartıyla bağışın, saklı payı bertaraf etmek kastıyla yapıldığına ilişkin delil bulunmamaktadır. Tanıklar; murisin, uzun yıllar yatalak durumda yaşayan ilk eşi Şadiye’ye ve yaşlı annesine bakmış olması sebebiyle minnet duygusuyla taşınmazını davalıya temlik ettiğini söylemişlerdir. Bu durum karşısında Türk Kanunu Medenisinin 507/4. maddesi (4721 TMK. m. 565) koşulları bulunmamaktadır.


(4721 S. K. m. 565) (818 S. K. m. 242) (743 S. K. m. 507)

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar : Murisin 24.2.1997 tarihinde öldüğü, dava konusu (2) parsel sayılı taşınmazını, 13.9.1990 tarihinde ikinci eşi davalı Remziye’ye < .... kendisinden önce ölümü halinde, mülküne rücu etmesi kayıt ve şartıyla> hibe ettiği (BK. m. 242) anlaşılmaktadır.

Murisin, davalı ikinci eşine yaptığı rücu şartıyla bağışın, saklı payı bertaraf etmek kastıyla yapıldığına ilişkin delil bulunmamaktadır. Tanıklar; murisin, uzun yıllar yatalak durumda yaşayan ilk eşi Şadiye’ye ve yaşlı annesine bakmış olması sebebiyle minnet duygusuyla taşınmazını davalıya temlik ettiğini söylemişlerdir. Bu durum karşısında Türk Kanunu Medenisinin 507/4. maddesi (4721 TMK. m. 565) koşulları bulunmamaktadır. Davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde tenkise karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarda gösterilen sebeple BOZULMASINA temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/839
Karar: 2004/1717
Karar Tarihi: 16.02.2004

ÖZET: 4722 sayılı kanunun 17.maddesine göre mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Somut olayda davalıya yapılan taşınmaz temliki 1990 tarihinde minnet duyguları ile bağış şeklinde yapıldığı kanıtlanmıştır.Bu davalı yönünden Türk Kanunu Medenisinin 507/4. maddesi koşulları oluşmadığından davanın reddi gerekir.
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde TMK 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. O zaman davalıdan tercihi sorulmak, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, mirasın açıldığı gündeki değerleri, o günden karar gününe kadar geçen süre içindeki toptan eşya fiyat endeksleri ile, bu süre içinde oluşan nitelik ve imar değişikliği gibi fiyata etkili özel unsurlar ve hakkaniyet kuralları dikkate alınıp, değer hakim tarafından belirlenmeli ve davalıya fazla verilen bölümün değerinin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak NAKTİN ödetilmesine karar verilmelidir.


(4722 S. K. m. 17) (4721 S. K. m. 561, 563, 564, 565, 570) (743 S. K. m. 503, 507)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1-Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 S.K. md.17)

2-Davalı İsmail'e yapılan taşınma temliki 7.5.1990 tarihinde bağış şeklinde yapılmış, toplanan deliller ve tanık beyanları ile bu bağışın minnet duyguları ile yapıldığı kanıtlanmıştır. Bu davalı yönünden Türk Kanunu Medenisinin 507/4. maddesi koşulları oluşmadığından davanın reddi gerekirken kabulü ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

3-Davalı İnci yönünden temyize gelince;

a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 8.9.1994 tarihinde yapılan satışların bedelli olduğu kanıtlanamadığına göre davalı İnci'nin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

b)Davalı İnci saklı pay sahibi mirasçı olduğundan hakkında Türk Kanuni Medenisinin 503. maddesinin uygulanmaması ve sabit tenkis oranının hatalı tespiti bozmayı gerektirmiştir.

Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır.

Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu malvarlığı ile, (iadeye) denkleştirmeye (TMK.md.669) ve tenkise tabi (TMK.md.514, 565) olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin üç aylık geçim giderleri, terekenin yazımı, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tespit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir. (TMK.md.507) Miras bırakanın Türk Medeni Kanununun 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse 2004/839 2004/1717
kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedeleme kastının varlığından söz edilemez.

Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Türk Medeni Kanununun 565, maddesinin 1,2 ve 3 fıkrasında gösterilenler) veya saklı payı ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Türk Medeni Kanununun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek, davalı saklı paylı mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan saklı paydan fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları, en sonda da kamu yararına yapılan kazandırmaları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla orantılı sorumluluk kuralı gözetilmelidir.

Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda (SABİT TENKİS ORANI) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olmayacağı (TMK.md.564) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir.

Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. O zaman davalıdan tercihi sorulmak, sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, mirasın açıldığı gündeki değerleri, o günden karar gününe kadar geçen süre içindeki toptan eşya fiyat endeksleri ile, bu süre içinde oluşan nitelik ve imar değişikliği gibi fiyata etkili özel unsurlar ve hakkaniyet kuralları dikkate alınıp, değer hakim tarafından belirlenmeli ve davalıya fazla verilen bölümün değerinin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak NAKTİN ödetilmesine karar verilmelidir.

Sonuç: Hükmün 2. ve 3/b bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, hükmün davalı İnci'nin diğer temyiz itirazları yönünden 3/a bendinde gösterilen nedenlerle REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 16.02.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Ekledim

Saygılarımla,