Mesajı Okuyun
Old 04-07-2009, 10:20   #7
av.kadirpolat

 
Varsayılan önemli olan

Degerli meslektaşım; öncelikle belirttiğin gibi, şarta dayalı feragat yapılamaz. Bu haliyle feragat edilmemiş gibi değerlendirilerek karar verilir. Bu süreçte taraflar arasında tekrardan bir yakınlaşma ya da birlikte yaşam kurma yönünde izlenim halinde, mahkeme hakimi "TMK Madde 170 - (1)Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hakim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. (2)Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. (3) Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir." hükmünün 3.bendine istinaden, ille de boşanmaya karar verecek diye bir durum olmadığı hususunu gösteriyor.

Yani sizin boşanma davası açmanız, mahkemenin "ayrılık" yönünde karar kılmasını engellemez. Hakim "TMK Madde 171 - Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar." şeklindeki düzenlemey göre taraflara belli bir süre ayrı yaşama hakkı tanır. Ancak bu sürede tarafların tekrardan ortak yaşam kurmaması halinde "TMK Madde 172 - (1)Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer.
(2)Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (3) Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur." hükmü uyarınca tekrardan mahkeme tarafından dava değerlendirilir ve ıspat durumuna göre boşanma davasını red yada kabul eder.

Ancak buradaki kıstas alınması gereken durum, tarafların tekrardan bir araya gelip gelemeyecekleri hususunda mahkemenin tespiti ve takdiridir. Örneğin;
HD 02 <> E: 2005/13395 <> K: 2005/16225 <> T: 24.11.2005
Davalı kocanın davacı kadını sürekli dövdüğü, birlik görevlerini yerine getirmediği, davacı kadını anne ve babasına götürüp yolun buraya kadar deyip terk ettiği tanık beyanlarıyla belirlenmiştir. Taraflar arasında evlilik birliği temelinden sarsılmış ve Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi koşulları oluşmuştur. Türk Medeni Kanununun 170/3. maddesi gereğince tarafların ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı gösterir dosyada bir delil ve bilgi yoktur. O halde boşanmaya karar verilmesi gerekir. şeklinde kararı vardır.

eğer mahkeme taraflar arasında vukuu bulan olayları telafisi mümkün olan olaylardan görür ise,
HD 02 <> E: 2002/5524 <> K: 2002/6389 <> T: 13.05.2002
Davacı mutlak bir boşanma nedenine dayanmış ve bunun varlığını kanıtlamış olsa bile, Hakim barışma ihtimalini gördüğü takdirde boşanma yerine ayrılığa hükmedebilecektir. Eşlerin barışma ihtimali, gerçekleşmeye yakın bir ciddiyetle görülmeli, varlığı makul surette kabul edilebilmeli, böyle bir kanaat sağlam ihtimale dayandırılmalı, hatta barışma ihtimali varlığı bir tarafın ikrarından ya da hareket tarzından anlaşılmış olmalıdır. Özetle barışma ihtimali kuvvetli bulunmalıdır. Zayıf bir ihtimal yeterli değildir. şeklindeki ictihatla durumunuz daha açık ortaya çıkacaktır.

iyi çalışmalar dileklrimle.........,