Mesajı Okuyun
Old 17-08-2006, 12:24   #3
hukukçu42

 
Varsayılan

Selam arkadaşlar;

Ben Sn. Selimbalku'nun cevabına katılamıyorum. Şöyle ki;

Davanın tüketici mahkemesinde açılamaması gerektiği kanaatindeyim. Davacı almış olduğu kepçeyi işi için kullanmaktadır. Dolayısıyla tüküteci sıfatı olmadığını düşünüyorum.

4077 sayılı kanunun 3/e maddesine göre
"Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi" ifade eder.

Buradaki olayda meslek unsuru dikkate alınmalıdır. Olayımızda görevli mahkeme HUMK na göre genel kurallara göre belirlenmelidir.

Yargıtay'ın bu konudaki görüşü de aynıdır.


Alıntı:
"...davacının davalı ile yaptığı telefon abonelik sözleşmesi davacıya ait işyerine ait olup mesleki amaçla kullanıldığı ve 4077 Sayılı Yasa kapsamında tüketici olmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir...."


Yargıtay 13. HD. 2005/7945 E; 2005/14196 K sayılı ilamı aşağıdadır.

Alıntı:
Alıntı:
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, adına kayıtlı ve avukatlık bürosuna bağlı bulunan 212 2XX XX XX nolu telefonun Mayıs ayı döneminde 4.929.550.000 TL konuşma bedeli, tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk ettirilen bedelin fahiş ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesince karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde; "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlı ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımlan verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda davacının davalı ile yaptığı telefon abonelik sözleşmesi davacıya ait işyerine ait olup mesleki amaçla kullanıldığı ve 4077 Sayılı Yasa kapsamında tüketici olmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın talep halinde iadesine, 29.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.(¤¤)

Çalışmalarınızda başarılar dilerim.