Mesajı Okuyun
Old 17-06-2009, 14:13   #5
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Asena
Sayın meslektaşım, 43. mdye ben de baktım ama bu yoruma nasıl ulaştığınızı sorabilri miyim?

Şöyle ki; aşağıda eklediğim Yargıtay kararında da bu şekilde bir hüküm kurulmuş.

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi

E:2000/4566
K:2000/7553
T:06.06.2000

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle (...) gereği gorüşülüp düşünüldü.
Davacı davalının hilesi ve vekâletname düzenlemesi sırasında iradeyi ifsat eden sedeple yargılamanın iadesini istemiştir (HUMK m. 445/7 ve 8). Vekâlet ilişkisinin iradeyi ifsat eden sebeple batıl olması hali ve davalının hilesi her türlü delil ile ispat edilebilir (HUMK m. 293/5). Davalıdan da deliller toplanmadan karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan boşanma davasına ilişkin dosya arasında bulunan vekâletnamelerde davalı vekilleri ile o davada davacı Daniela'yı temsil eden Avukat E.G.'in aynı adreste (İncirli Caddesi ...) bulundukları yazılıdır. Avukatlık Kanununun 43. maddesi uyarınca her avukat büro edinmek zorunda oldugu gibi aynı Kanunun 44. maddesi uyarınca ancak ortak avukatlar aynı buroyu paylasabilirler. Yine aynı Kanunun 38. maddesi uyarınca avukatlar ve ortaklan aynı ışte menfaati zıt olanların teklif ettikleri işi ret etmek zorundadırlar. Bu zorunluluğa uyulmamış ve avukatlar, mahkümünleh (yararına hüküm kurulan) tarafından temin edilmişse Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 445/7. maddesi şartlan oluşur. Şu halde davacı kadını boşanma davasında temsil eden Avukat E.G. ile o davada erkeği temsil eden Avukatlar S.U. ve B.Ç.'nin boşanma davasının acıldığı tarihle karamı kesinlestiği tarih arasındakı burolarının nerede olduğu, baglı bulundukları Barodan araştırılıp sonucu uyarınca karar vermek gerektiğinin düşünülmemesi yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yargılamanın iadesi talebinin reddine dair hükmün açıklanan sebeplerle BOZULMASINA.
MUHALEFET ŞERHİ
Davacı ve davalı vekili aynı adreste bulunduklarını mahkemeye İbraz edilen vekâletname ve tebliğ belgesi ile doğrulamışlardır. Bu resmi belgeler karşısında artık büroların yeniden aynı olup olmadığının araştırılmasına gerek yoktur. Bu yönüyle gerekçeyle katılmıyorum.

Üye
A.İ. ÖZUĞUR