16-06-2009, 18:48
|
#23
|
|
Geciken adalet adalet değildir
16 Mart 1978 katiliamıyla bağlantılı “MİT davası” 10 yıl da sonuçlanmayınca AİHM Türkiye’yi mahkum etti: Geç gelen adalet adalet değildir...
1978'deki 16 Mart Katliamı'yla ilgili davayı takip eden avukat Cem Alptekin, 30 yıl sonra Türkiye'yi AİHM'de mahkum ettirdi. Ancak mahkumiyet katliam yüzünden değil, avukat Alptekin'in yargılandığı başka davanın 10 yılda sonuçlanmamasından kaynaklandı.
BOMBALAR ÇATLI'DA BELGE MİT'TE
8 Temmuz 1996'da, Susurluk Skandalı'na adı karışan Abdullah Çatlı'nın 16 Mart katliamında atılan bombaları temin ettiği ortaya çıktı. Ayrıca katliamın ardından kampuste görevli polis memuru Reşat Altay'ın Çatlı'yla telefonda görüştüğü anlaşıldı. Avukatlar bu belgeyi mahkemeye sundu ve Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan (MİT) tutanakların tamamını istedi. MİT bu isteği reddetti.
AVUKATLARDAN MİT'E REST
Avukatlar sonuç alınmaması üzerine "MİT'in mahkemeye müdahale ettiği, savunma haklarının kısıtlandığı" gerekçesiyle davadan çekildi. Avukat Cem Alptekin "gizli belgeleri açıkladığı" iddiasıyla 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı ve beraat kararı verildi. Ancak MİT davayı temyize götürdü. 10 yıl boyunca davanın sonuçlanmaması üzerine Alptekin olayı AİHM'e taşıdı.
AİHM ise, MİT’e ait belgeleri yasa dışı bir biçimde ele geçirdiği ve içeriğini açıkladığı gerekçesiyle 1998 yılından beri yargılanan avukat Cem Alptekin’in adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye’yi toplam 7 bin 150 euroyu ödemeye mahkum etti.
Alptekin hakkındaki yargı sürecinin 10 yılı aşkın bir süre devam ettiğine dikkat çeken AİHM, uzun yargılamanın adil yargılama hakkına aykırı olduğunü hükmederek Türkiye’nin, Alptekin’e manevi tazminat olarak 7 bin, mahkeme masrafları olarak da 150 euro ödemesine karar verdi.
Hürriyet
|