Mesajı Okuyun
Old 11-06-2009, 16:47   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın emrah orbay,

Taraflar arasında emlak komisyon ücretinden kaynaklı bir niza olduğunu ve arada sözleşme bulunmadığını yazmışsınız. Her ne kadar aradaki hukuki ilişkinin ispatı açısından tanık ile ilgili sayın meslektaşlarımın "senetle-yazılı delille ispat gereği" ne dair açıklamalarına katılsam da hakim artık tanıkları dinlemiş ve siz de tutanağa beyanınızı geçirerek "şimdilik" bu konuyla ilgili görevinizi ifa etmişsiniz. Bu sebeple olaya bir de şu açıdan bakmanızda fayda var (tabii mahkemenin de bu konuya ilgisini çekerek ):

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 31.1.2007 T., 2006/13497 E., 2007/759 K: "Davacı, emlak komisyoncusu olduğunu, yaptığı, tavassut işlemleri sonucunda davalının bir taşınmaz satın aldığını, aralarındaki sözleşmeye rağmen davalının ücretini ödemediğini, girişilen icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 2.580.- YTL. üzerinden davanın kabulüne, %40 tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
TTK.'nun tatbikine ilişkin 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değiştirilen B.K.nun 404/son fıkra hükmü uyarınca gayrimenkul tellallığı akdi yazılı şekilde yapılmadıkça muteber olmaz anılan yasa maddesi hükmü buyurucu niteliktedir. Tellallık sözleşmesi için öngörülen yazılı biçim İSPAT DEĞİL GEÇERLİK KOŞULUDUR. O nedenle taraflar ileri sürmeseler dahi mahkemece doğrudan gözetilir. Yazılı olarak yapılması yasaca öngörülen ve özellikle Tellallık Sözleşmesinde olduğu gibi tarafları karşılıklı yüküm altına sokan bir sözleşmenin hukuken geçerlik kazanabilmesi ancak borç yüklenenlerin imzaların bulunmasıyla mümkündür. ( BK.Md.13 ) sadece bir tarafça imzalanmış bulunan belge hukuken tek taraflı bir irade açıklanması niteliğini taşır ve hakkın esasına yönelik bulunan biçim eksikliği nedeniyle tarafları bağlayıcı kabul edilemez. Bu nitelikteki bir belgeye dayanan tarafın iyiniyetli olması dahi az yukarıda açıklanan yazılı biçime ilişkin hukuki esasları etkilemez. O nedenle tellallık akdinde her iki tarafın imzalarının bulunması şarttır. Olayda dayanılan belge sadece davalının imzasını taşıdığı açıktır. Bu durumda geçerli bir tellallık sözleşmesinin varlığından sözedilemez. Yargıtayın sapma göstermeyen kökleşmiş içtihatları bu doğrultudadır. ( Y.H.G.K.10.7.1971 gün E., 1968 T. - 805, Y.H.G.K. 11.10.1974 gün K., 1971/4-467, Y.13.H.D. 1.10.1991 T. A., 5835, K.8712 ) Mahkemece açıklanan yasal kurallar gözden kaçırılarak Tellallık ücretine dayanan istemin reddi yerine kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 31.01.2007 gününde oybirliği ile karar verildi."

Saygılarımla...