Kartal x Ağır Ceza M. 2006 Mayıs ayı içinde yapılan karar duruşmasında mahkeme başkanı "Heyet müzakere edecektir, salon boşaltılsın" diyor ve hazır bir sanık ile sanıkların iki avukatı ile tüm dinleyiciler salonu boşaltıyor; ancak iddia makamındaki savcı yerinde oturuyor.
Biraz sonra mübaşir çağırıyor ve salona girip yerimizi aldığımızda mübaşir, bilgisayardan yazdırılmış hazır kararı avukatların masasına bırakıyor, başkan bir ara dosyadan kafasını kaldırıyor ve "sanık A beraat, sanık B xxx ceza verdik, temyiz hakkı var, tamam, çıkıyorsunuz" diyor.
Sanık A avukatı "Sayın başkan, şu anda sizin kurul üyesi yargıçlar olarak görüşme yaptığınızı ve kararınızın okunduktan sonra yazdırılarak bize teslim edileceğini sanıyorduk; oysa, şu anda yapılanlar şık olmadı.
Ayrıca sizin yargıçlar kurulu olarak görüşme yapmanız sırasında, savunma makamındaki avukatlar ile salondakiler dışarı çıktı ve ancak iddia makamındaki savcı salonda kaldı. Bu durum İstanbul Barosu meslek içi eğitimlerinde de gördüğümüz gibi, mahkemenin görüntüsel tarafsızlık ilkesine uymuyor, bundan sonraki duruşmalarda bu konuda daha titiz olunmasını bekliyoruz."
Başkan, alaycı bir ses tonuyla, "Tamam avukat bey, ne yapalım ki şu anda binamız uygun değil, ileride öyle binalar yapıldığında dediklerinizi değerlendiririz, şimdi mahkememizi engellemeyin, sonraki dosyayı alıyoruz" demiştir.
Sanık avukatı "Siz bir avukatla konuşuyorsunuz, ses tonu ve verdiğiniz incelikli yanıtınızla biz avukatlarla uygun olmayan biçimde konuşuyorsunuz, bunu reddederiz. Bu tutumunuz nedeniyle salondaki avukatlar tutanak tutacağız ve örgütümüze bildireceğiz, gelişmekte olan hukuksal alandaki bilgileri paylaşma konusundaki konuşmalara bile dayanamayan davranışınızın meslek örgütümüzde değerlendirilmesini sağlayacağız" demiştir.
Salonda hazır bulunan Kartal Hukukçular Derneği Başkanı ve diğer avukatlar Baro Odası bilgisayarında duruma ilişkin bir TUTANAK hazırlıyorlar, herkes kendi tüm bilgilerini içeren kartlarını tutanağa ekliyorlar. Daha sonra bu tutanak ve dilekçe Baro Yönetim Kurulu'na yollanıyor.

Şimdi düşünelim:
Acaba birkaç ay öncesinde avukat meslektaşların tutumu mu, yoksa birkaç ay sonra Bakanlık genelgesi mi, HANGİSİ HUKUK SAĞLAMAYA DAHA UYGUN ve elverişli ?

Avukat Ömer KAVİLİ
Hukukçu, yeni sanık