Mesajı Okuyun
Old 30-05-2009, 13:06   #11
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Sayın irfan,
Bono üzerinden rakamla gösterilen bedel (3900) ile yazıyla gösterilen bedel( üçbin dokuz yüz) arasında bir fark bulunmamaktadır. Bono rakamla bedel gösterilen kısmına 900 yazılarak lehdara verilmiş diğer hususlar boş bırakılarak keşideci tarafından imzalanmıştır. Daha sonra lehdar tarafından veya 3. bir şahıs tarafından sayının önüne 3 konulmuş ve geri kalan hususlar buna göre doldurulmuştur.
Bu hususta bir Yargıtay kararına ulaştım. Sizle paylaşmak istiyorum.

T.C.
YARGITAY
Ondokuzuncu Hukuk Dairesi
E: 1998/2633
K: 1998/3273
T: 8.5.1998

MENFİ TESBİT DAVASI
SENETTE TAHRİFAT

ÖZET: Senedin rakam hanesinde tahrifat yapılmış olduğunun saptanması halinde, bedelin yazı ile kaydedilen bölümüne itibar edilmez.

(1086 s. HUMK.m.298)

Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, müvekkili ile davalı Birol arasında yapılan bir alım-satım ilişkisi sonucu Birola borçlu kalınan 18.000.000 TL. yönünden bono verildiğini, davalının bir müddet sonra sözkonusu senedi icra takibine koyarak 118.000.000 TL. talep ettiğini ileri sürerek, senedin 100.000.000 TL.lık bölümünden borçlu olmadıklarının tespitini, %40'dan az olmamak üzere tazminata hüküm edilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, senette tahrifat yapılmadığını davacının senette yazılan miktar kadar borçlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, Adli Tıp Kurumu Fizik/Grafoloji Dairesinden alınan rapora göre senet miktarının 18.000.000. TL. iken tahrifat yapılarak (1) rakamı ilavesi ile 118.000.000 TL. yapıldığı ve yazı ile de bir seferde (yüz onsekiz milyon) yazılarının yazıldığı, bu yazıların davalının eli ürünü olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne , davacının davalıya 100.000.000. TL. borçlu olmadığının tespitine, %40 kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik/Grafoloji Dairesinin 7.4.1997 tarihli raporu ile dava konusu senedin rakam ile yazılı bedel hanesine (1) rakamı eklenmek suretiyle tahrifat yapıldığı ve 18.000.000. TL.lık bedel kısmının 118.000.000. TL.ye dönüştürüldüğü açıkça belirlenmiş olmasına ve kambiyo senedinin rakam hanesinde tahrifat yapılmış olduğunun saptanması halinde, bedelin yazı ile kaydedilen bölümüne itibar edilemeyeceğinin kuşkusuz bulunmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün (ONANMASINA), onama harcının temyiz edenden alınmasına, 8.5. 1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İkinci sorum olan "bono" veya "emre muharrer senet" ibaresi hususunda bir Yargıtay kararına ulaşamadım. Ancak göz attığım Fırat Öztan hocanın kitabında "senet metninden" anlaşılması gerekenin kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarırını içeren cümle olduğu yönündedir. Ayrıca doktirin ve Yargıtaya göre bonda muacceliyet şartı "yazılmamış" kabul edilmektedir. Yazılmamış kabul edilen bir şart senet üzerinde olumlu veya olumsuz bir etkide bulunabilir mi? Bu hususta Yargıtay kararı sunacak sayın üyelere çok teşekkür ediyorum.

Ayrıca Sayın Mehmet Fikri Ateş arkadaşıma ve Burak Bakır arkadaşıma değerli görüşlerini bildirip bana yol gösterdikleri için buradan teşekkür etmeyi bir borç bilirim.