Mesajı Okuyun
Old 29-05-2009, 11:12   #2
Av.Özlem Ay Bilgin

 
Varsayılan

İstediğiniz numaralı içtihatları tarihi belirtmediğiniz için bulamadım ama benzer konularda başka içtihatlar buldum, umarım işinize yarar.

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarda gün ve numarası yazılı şufa davasına dair karar davalı tarafından süresi içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak dava değeri itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava şufalı payın iptali ile davacı adına tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve tapudaki trampa bedeli üzerinden şufa hakkının tanınmasına karar verilmiş ve hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur.

Davacılar vekili, davaya konu 1544 ve 1561 parseller ile başka köydeki 345 parselin Satı T. ile davalı arasında trampa edilmiş gibi tapuda işlem yapılmış ise de gerçekte satış yapıldığını belirterek şufa haklarının tanınmasını istemiştir.

Davalı vekili yapılan işlemde bir muvazaa bulunmadığını, trampa edilen taşınmazların paylarının eşit değerde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece tarafların tanıkları dinlenip keşif yapılarak davanın kabulüne ve tapudaki trampa bedeli üzerinden şufa hakkının tanınmasına karar verilmiştir.

Şufa davasında muvazaa iddiasının her türlü delille ispatı mümkündür. Bu davada da davacı tanık dinletmiş ise de tapuda trampa olarak gösterilen işlemin satış olduğuna dair tanıklarca yeterli beyanda bulunulmamıştır. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde davanın kabulü hatalı görüldüğünden hükmün bozulması icap etmiştir.

SONUÇ: Yukarda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile H.U.M.K.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istem halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 15.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Corpus

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarda gün ve numarası yazılı şuf´a davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalılar tarafından süresi içerisinde istenilmekle tarih tayin edilerek taraflara davetiyeler gönderilmişti. Belirli günde davacılardan Ahmet Talat G. vekili Av.Hikmet Tepe ve Av.Ş.Sezgin Tekin geldiler. Davalılardan M. Yaşar H. vekili Av.Ertan Yüceer ve Av.Adnan Zekai Demir ve Lütfiye D. vekili Av.Oktay Taygur geldiler. Hazır bulunanların şifai beyanları dinlendikten sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava şufalı payların iptali, tescil ve ipoteğin fekki istemlerine ilişkindir. Mahkemece istek gibi karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur.

Davacılar, paydaşı bulundukları 43 parsel s. taşınmazın 1,2,3 ve 4 no.lu bağımsız bölümlerinin gerçekte davalıya satıldığı durumda şufa hakkının önlenmesi amacıyla tapuda trampa biçiminde gösterildiğini, keza şufalı payların ait bulunduğu 4 adet bağımsız bölüm üzerinde muvazaalı işlemle satıcı Lütfiye lehine ipotek tesis edildiğini, şufa hakkının tanınarak ipoteğin fekkiyle şufalı payların adlarına tescilini istemişlerdir.

Davalılar tapuda yapılan işlemin trampa olduğunu, şufa hakkının bulunmadığını, davacıların şufa hakkından feragat ettiklerini, davanın reddini savunmuştur.

1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, tapunun beyanlar hanesindeki şufa hakkından feragat beyanının davacıları bağlamayacağına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacılar tapuda yapılan işlemin trampa değil satış olduğunu iddia ile iş bu davayı açmışlardır. Davacılar tapudaki işlemin tarafı olmadığından o işlemdeki muvazaa iddiasını her türlü delille kanıtlayabilmek imkanına sahiptir. Davacılar muvazaa iddiasını kanıtlama yönünde tanık ve trampa edildiği belirtilen taşınmazların değerinin tesbiti için yapılacak keşif delillerine dayanmıştır. Davacıların dinlettiği tanıklardan Yakup T. işlemde muvazaaya ait bilgisi olmadığını beyan etmiştir. Davalının bayiinin anne ve babası olan davacı tanıkları Bedia ve Kenan H. ise soyut beyanlarla satıcı Lütfiye´nin paraya ihtiyacı olduğunu ve işlemin trampa olamayacağını ifade etmişlerdir. Davacı tanıklarının beyanları nazara alındığında davalılara yapılan temlikin trampa değil satış olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir.

Trampa akdine konu olan payların işlem tarihindeki değerlerinin farklı olduğunun keşifte saptanmış olması tek başına işlemin muvazaalı olduğunun kabulüne yeterli olamaz. Bu halde davacıların, davalılara yapılan temlikin muvazaalı olduğu yolundaki iddiasının sübuta ermediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle kabul kararı verilmesi hatalı olmuştur.

Hüküm bu sebeple bozulmalıdır.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, davalılar yararına ayrı ayrı takdir edilen 20.000.000.-´er TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, istem halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 23.1.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Corpus