Mesajı Okuyun
Old 24-05-2009, 15:31   #24
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Duruşma sırasında mahkeme başkanı, tutuklu sanıklardan Günyel ile Karaçelik’in kelepçesiz olarak duruşma salonuna alındığını tutanağa geçirdi.

Karaçelik’in, “Benim ayakkabım da ayağımda değil, çıkarttım. Bu hususu da tutanağa geçirin” demesi zerine avukatı Ömer Kavili de araya girerek, müvekkilinin beyanının tutanağa geçirilmesini talep eti. Hakim Ali Belen, bu talebi tutanağa geçirtti, ancak sanığın ayakkabısını çıkartmasının ya da çorapla durmasının esasa etkisi olmadığını bildirdi.


Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Söylenmesi gerekenler söylenmiş de benim kafama takılan bişey var...

Merakımdan soruyorum, buna neden gerek görüldü? Hadi diyelim Sanık böyle birşey talep etti; siz bunda ne gibi bir fayda gördünüz ki müdahale ederek tutanağa geçirtme ihtiyacı hissettiniz?

Değerli meslektaşım,

Sanık müdafii (savunmanı) avukat, bağımsız savunma makamını temsil eder.

Savunma makamı bağımsız olup, savunma stratejisini özgürce ve kendisi belirler.

Esas hakkındaki savunma aşamasında, savunma argümanı olarak kullanmayı düşündüğümüz ve yargılamada sanıklara yapılan uygulamanın kanıtı niteliğindeki bir durumun tutanağa yazdırılması isteğimiz idi.

Çünkü, sanıkların çıplak ayaklı olduğu, herkesin ayakkabısının içinde bile ayaklarının üşüdüğü soğuk bir ortamda sanıkların ayakkabısız ve çorapsız olduğu, bizlerin (salonda bulunan ve insan olduğunu unutmamış herkesin) gözlerinin önünde olan bir durum saptaması niteliğinde idi.

Savunma stratejisi açısından tutanağa yazılmasını gerekli gördüğümüz bu durum, iddia makamındaki kamu memurunun "kes sesini ulan" vecizesini söylediği konuşmadan ayrı idi.

Tüm bunlara karşın, savunma makamındaki müdafilere yönelik olarak, iddia makamındaki kamu memurunun önce o lafı etmesi ve sonra ise İNKAR etmesi çarpıcıdır.

O sıradaki yargıcın hukuksuzluğu örtme sonucunu doğuran, durumu geçiştirme çabası görülmeye değerdi.

Hukuk, hukuk, illa da HUKUK.

Ömer Kavili
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; Gak, guk, GUGUK ! "