Pınar arkadaşım, deyim yerindeyse, bu durumu öp de başına koy. Çünkü, patron milletidir bu, almıyorum dedikten sonra ücret ve tazminatları da ödemekten kaçınabilirdi. Ondan sonra da tekrar tekrar dava ile uğraşmak zorunda kalabilirdin. Üretim ilişkilerinin, iş hukukunun, mevzuat ve uygulamadaki acaiplikleri nedeniyle, bir maddi uyuşmazlığın karşımıza birkaç hukuki uyuşmazlık olarak çıkması gibi berbat bir yanı var. Siz böylece kısa yoldan sorunu bir yanıyla da olsa çözmüş bulunmaktasınız.

Sorunuza gelince, işe iade prosedüründe iş ilişkisinin yeniden kurulabilmesi için iade talebinin kabulünden sonra işçinin fiilen işe başlamış olması gerekir. Zaten, işçinin, işveren işe almayı kabul ettikten sonra işyerinin kapısına kadar bile gitmiş olsa işe başlamadan geri dönmesi halinde bunun işçi tarafından yapılmış bir fesih sayılmaması ve boşta geçen ücretlerini alabilmesi bu anlayıştan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle sözkonusu olan şey işe iade alma kararının bulunmaması gibi sonuç doğurur ve ücret ile tazminatların, ayrıca eklenen 4 aylık kıdemden dolayı kıdem tazminatı farkı ile eğer oluşmuşsa ihbar tazminatı farkının, iptal edilen fesih dönemindeki eksik yıl tamamlanmışsa bir de yeni bir izin ücretinin ödenmesini gerektirir.