Mesajı Okuyun
Old 18-05-2009, 22:42   #39
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kilimanjaro
Kadın vücudu "mal" değildir, dolayısıyla herhangi bir sözleşmeye konu edilmesi ahlaka aykırı olduğu kadar kanaatimce en temel insan haklarına da aykırı bir durumdur. Karşılıklı rızanın bulunması da bu durumu değiştirmemektedir. Diğer türlü eroinin de serbest bir şekilde alınıp satılabilmesi gerekir. Ki bu durum eroin, vs. alım satımıyla bile kıyas kabul etmez. Genelevlerin yasal prosedür çerçevesinde kurularak işletilmesi de sonucu değiştirmez. Çaresiz insanları yerine göre kandırarak yerine göre de farklı şekillerde istismar ederek organlarını satın almak ve bu amaçla iş yerleri açmak ne kadar hukuka uygun ise, bir kısım bayanların vücutlarını "sermaye(!)" edinerek bu insanlık onurunu yerlere seren iğrenç duruma ön ayak olmak/izin vermek de o kadar hukuka uygundur. Kimse kimsenin insanlık onuruyla oynama hakkına sahip değildir. Ortada rıza olsa bile!

Tüm çalışanlar, ya vücütlarını (bu, insanların eli, ayağı, gözü, kulağı olacağı gibi maalesef cinsel organı da olabilmektedir) ya bilgi ve düşüncelerini ya da davranışılarını, sözleşmelerle kiralayarak hayatlarını kazanırlar.

İş sözleşmesi denen şey bence budur.

Bu iş sözleşmeleri her zaman tarafların tam bağımsız iradeleriyle akdedilmez, çalışanın çaresizliği sebebiyle akdedilmiş olması çok rastlanan bir durumdur. Keza hür iradeyle aktedilmiş bir sözleşmenin sonradan, tarafların eşitsizliği sebebiyle sözleşmeye ve hatta ahlaka aykırı şekilde sürdürüldüğü gözlemlenebilmektedir.

Hatta bence iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerin tamamında tarafların hür iradeleri söz konusu olamaz. Çünkü kimse, borçlanmayı istemez. Oysa bu sözleşmeler, iki tarafı da (alacaklı yapmakla birlikte) borçlu da yapmaktadır. Ama bir ihtiyacını gidermek için insanlar bir şey borçlanır. Hamal her gün yük taşımak istemez ama aç kalmamak için bunu yapar. Yükü olan da hamala para vermeyi istemez ama onun hizmetine muhtaç olduğu için bunu öder... Kiracı her ay bir kişiye para vermek istemez ama, sokakta kalmak istemediği için bunu öder...

Sözleşmenin ahlaka adaba aykırı olması hükümsüzlük sebebidir. Ancak yasaların ahlaka adaba aykırılığı apayrı bir tartışma konusudur. "Genelevlerin yasal prosedür çerçevesinde kurularak işletilmesi de sonucu değiştirmez." derken neyi kastediyorsunuz?

Kanımca konuyu sadece kişisel ve toplumsal ahak anlayışı çerçevesinde açıklamak daha yerinde olabilirdi. Genellemelerinizi açıkçası çok isbateli bulmadım.

Alıntı:

Bu feci şekilde yanlış uygulamanın savunucularına da sormak gerekir: Kendi kızınızın, karınızın, vs. genelevde "çalışması(!)" ihtimali size neler düşündürürdü? Kendiniz için istemediğiniz bir şeyi başkası için istemek ne derece erdemli bir davranıştır?
Asıl, önemle belirtilmesi gereken şudur ki, tasvip edilse de edilmese de para karşılığı cinsel ilişki yıllardır yaşanan bir olgudur. Meslektaşlarımız da yaşanan bu olguyu hukuken irdelemek istemişlerdir.

Alıntı:

Tüm bu gerekçelerle, sorumsuz/bencil ve en hafifinden "ahlaksız" bir erkeğin bu şekilde babalık davasına muhatap olması ve DNA testi neticesinde de "baba(!)" olduğunun anlaşılması neticesinde bu kişinin babalığına hükmederek çocukla bu kişi arasında nesep ilişkisini mutlaka kurmak gerekir diye düşünüyorum.

Son söz: Vah o çocuğa ki kader ona böyle bir baba (!) nasip etmiş!

Mesajınızdaki hukuki yanı ve sebep sonuç ilişkisini açıklayabilir misiniz? FARAZİ davadaki davalının babalığına hükmetmek, mesajınızın üst kısımlarındaki sorunlara çözüm olmakta mıdır?

Saygılar,