Mesajı Okuyun
Old 12-05-2009, 22:32   #5
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Sn. Av.bozkara'nın sorusuna ilişkin olarak,

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 1993/12-657
Karar: 1993/808
Karar Tarihi: 15.12.1993

ÖZET: İcra masraflarının ödenmemesi temerrüde esas teşkil etmez. Alacaklı itirazın kaldırılmasını istemeden tahliye talebinde bulunamaz. Mercice bu yön gözetilerek tahliye talebinin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi isabetsizdir.

(818 S. K. m. 260) (2004 S. K. m. 269/a)

Dava: Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yagrılama sonunda; Kadıköy 3. İcra Tetkik Mercii'nce davanın kabulüne dair verilen 28.12.1992 gün ve 1992/754-1992/1106 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.4.1993 gün ve 2192-6698 sayılı ilamı: (...51 örnek ödeme emri tebliği üzerine borçlu yasal süre içerisinde icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde aylık kiranın 800.000 lira olduğunu bildirmiş ve 30 günlük yasal süre içerisinde 3 aylık kira bedeli 2.400.000 lirayı icra veznesine ödemiştir. Alacaklı vekili 14.8.1992 tarihli dilekçesinde borçlunun itirazının kaldırılmasını istememiş, borçlu yasal süre içerisinde 2.400.000 lirayı ödemişse de masrafları ödemediğin temerrüdün gerçekleştiğini ileri sürerek tahliyeye karar verilmesini istemiştir. İcra masraflarının ödenmemesi temerrüde esas teşkil etmez. İİK'nun 269/a ve müteakip maddeleri uyarınca alacaklı itirazın kaldırılmasını istemeden tahliye talebinde bulunamaz. Mercice bu yön gözetilerek tahliye talebinin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/10966
Karar: 2005/1709
Karar Tarihi: 03.03.2005

ÖZET : Dava, itirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkindir. Kira sözleşmesinde kira paralarının geç ödenmesi halinde aylık % 10 gecikme faizi ödenmesi kararlaştırılmıştır. Davalı yasal süre içinde asıl alacak olan kira parasını icra dosyasına yatırmıştır. Kira parası dışında diğer fer'ilerin yatırılmaması veya geç yatırılması temerrüt oluşturmaz. Bu durumda tahliye isteminin reddi gerekir.

(818 S. K. m. 260)

Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar borçlu tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Mahkemece davalının temyizi üzerine kararın kesin olduğundan bahisle 15.10.2004 tarihli karar ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de U.K.'nun 363. maddesine göre Yargıtay yolu açık olduğundan mahkemenin 15.10.2004 tarihli ve 2004/478-438 karar nolu kararının kaldırılmasına karar verildi. Gereği düşünüldü;

1- Davalı borçlunun aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,

2- Tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Davacı alacaklı, borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibine vaki itiraz üzerine icra mahkemesine başvurarak İtirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece İtirazın kaldırılmasına, tahliyeye ve tazminata karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.01.2000 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar bölümünün 3. maddesinde kira parasının geç ödenmesi halinde aylık % 10 gecikme faizi ödenmesi kararlaştırılmıştır. Ödeme emrinin davalı borçluya 17.05.2004 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine borçlu 25.05.2004 tarihinde 750.000.000.- TL kira alacağı dahil olmak üzere 860.000.000.- TL'sını icra dosyasına yatırmıştır. Böylece asıl alacak olan kira parası yasal sürede yatırılmış olmaktadır. Kira parası dışında kalan diğer ferilerin yatırılmaması veya geç yatırılması temerrüde esas alınamaz ve tahliye sebebi olamaz. Bu durumda temerrüt oluşmadığına göre kararın tahliyeye ilişkin bölümünün bozulması gerekmiştir.

Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın tahliyeye yönelik olarak BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 03.03.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Saygılarımla, kolay gelsin,