Mesajı Okuyun
Old 04-05-2009, 18:07   #1
av_asena

 
Varsayılan Yargılamanın İadesi- Usulsüz Tebliğ- Kesin karar

Sayın meslektaşlarım; ilk defa karşılaştığım bir konuyla alakalı yardımınıza ihtiyacım var.
Müvekkile karşı 2007 yılında, hazine tarafından kira alacağı davası açılıyor. dava dilekçesi ve duruşma günü tebligatı müvekkilin taşınmış olduğu adrese gönderiliyor. Evde o sırada oturan ise müvekkilimin evini satmış olduğu yeni malik. Fakat tebligatta, muhatabın aynı konutta birlikte oturan yeğeni'ne tebliğ ibaresi geçiyor. Dediğim gibi, oysa ki bu şahıs müvekkilin yeğeni değil, evin yeni maliki, herhangi bir akrabalık yok ve doğal olarak aynı evde oturmuyorlar.
Bu sırada dava devam ediyor, dosya bilirkişiye gidiyor, buna göre davacı taraf davayı ıslah ediyor, ıslah dilekçesini de aynı adrese gönderiyor. Fakat bu sefer, adres kapalı, çevrede tanıyan yok, muhtarda da kaydı olmadığı için tebligat yapılamamıştır deniliyor. Bunun üzerine, resmi kurumdan adres istenerek o adrese TB. md. 35'e göre tebligat yapılıyor(ıslah dilekçesi). Tüm bunlar sonucunda yargılama müvekkilin yokluğunda yapılıp aleyhe karar veriliyor. Daha sonra karar icraya koyuluyor, müvekkilimin yeni ikametgahına icra emri geldiğinde tüm bunlardan haberdar oluyor. Bu arada karar parasal sınırın altında olması nedeniyle kesin karar.
Netice itibariyle, hem bilirkişi raporunda hem de mah. kararında hak ihlalleri var ve her ikisi de tamamen aleyhe. Mahkemedeki duruşmalara katılamayan, mahkemeden haberdar olmayan müvekkilim şuan sırf bu nedenlerden mağdur durumda.
Benim sormak istediğim, somut olayda, usulsüz tebliğe dayanarak yargılamanın iadesi istenebilir mi? ya da bunun dışında mağduriyeti giderebilecek başka hukuki bir yol mevcut mu?