Mesajı Okuyun
Old 22-04-2009, 16:54   #24
fatihlk

 
Varsayılan

aciz vesikasıyla ilgili naçizane bir karar yollayayım da denizli icra müdürlerinden henüz okumayanlar varsa okusun
T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/688

K. 2004/1433

T. 15.3.2004

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı avukatı, davalı Rukiye Çilsal vekili gelmedi. Davalı Gülser Gündoğdu vekili avukat İsmail İnan geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı Gülser Gündoğdu avukatı dinlenip, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edildikten sonra gelmekle dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaları elinde kati (İİK. Madde 143) ve geçici (İİK. Madde 105) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. İİK.nun 105. maddesi uyarınca geçici aciz vesikasından bahsedebilmek için borçlu hakkında haciz işlemi yapılması ve düzenlenecek haciz tutanağına borçlunun borcu karşılayacak malı bulunmadığı kaydının yazılması gerekir. Böyle bir haciz tutanağı varsa geçici aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya tasarrufun iptali davası açma hakkı verir. İİK.nun 143. maddesi uyarınca kati aciz vesikası alacaklının alacağının tamamını almaması durumunda kalan tutar için icra müdürlüğünce düzenlenerek alacaklıya verilir. Alacaklı bu belge ile de 277. maddedeki yazılı hakları kazanır. Alınan belgelerin dosyaya dava açılmadan, dava açıldıktan sonra ve hatta hükmün Yargıtay'ca bozulmasından sonra bile sunulma olanağı vardır.
Bu açıklamaların ışığında somut olaya dönüldüğünde, uyuşmazlıkta Yasanın 105. maddesi anlamında geçici aciz belgesi bulunmadığı, borçlu hakkında verilen kati aciz belgesinin ise İcra Tetkik Hakimliğince iptal edildiği anlaşılmaktadır. Böylelikle olayda dava açabilmenin ön koşulu olan aciz vesikasının bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece tüm bu olgular gözetilerek açılmış bulunan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddi yerine hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, 275.000.000 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı Gülser'e verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 15.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.









T.C.

YARGITAY

15. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/272

K. 2004/595

T. 10.2.2004

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı Tahir Yalçın ve Recep Astekin vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edildikten sonra gelmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, İcra İflas Kanununun 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinden önce davacı alacaklılar tarafından borçlu aleyhine girişilen icra takiplerinin kesinleştiği ve davanın da kesinleşen bu takip dosyalarına dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Bu tür davaları elinde geçici (İİK.nun md.105) yahut kati (İİK.md.143) aciz vesikası bulunan alacaklılar açabilir.
İİK.nun 105.maddesindeki borç ödemeden aciz halinden maksat, bu konuda tutulan haciz tutanağı ile borçlunun yazılanlardan başka haczi kabil malı olmadığının saptanmasıdır. Yasanın 143.maddesindeki kati aciz vesikası ise, alacaklının alacağını tamamen sağlayamaması halinde, kalan miktarı göstermek bakımından icra müdürlüğünce düzenlenip verilir. İİK.Yönetmeliğinde icra iflas işleri için ne tür belgelerin kullanılacağı, ilgili yasa maddeleri de sayılarak ayrıntılı olarak gösterilmiş, ancak, bunlar arasında somut olayda olduğu gibi icra müdürlüğünce bir bakıma 105.madde anlamında bir belgenin düzenlenebileceğine dair icra müdürlüğüne yetki tanınmamıştır. Daha açığı, 17.4.2001 günlü belge icra müdürlüğünce yetkisi olmadığı halde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu tür belge, İİK.nun 105.maddesi anlamında geçici aciz vesikası hükmünde değildir. Dosyaya kati aciz belgesi de ibraz edilmemiştir.
O halde, davacılara geçici veya kati aciz belgesi ibraz etmeleri için süre verilmeli, bu nitelikte aciz belgesi ibraz edildiği takdirde davanın esası incelenerek gerekli karar verilmeli, aciz belgesi ibraz edilememesi halinde ise dava, dava şartının yokluğu nedeniyle reddedilmelidir. Değinilen bu yönler üzerinde durulmadan davanın yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 10.2.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.