Mesajı Okuyun
Old 21-04-2009, 17:51   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

Esas Yılı : 2004
Esas No : 12253
Karar Yılı : 2004
Karar No : 14567
Karar Tarihi : 15.10.2004
Daire No : 13
Daire : HD

ÖZET:SOMUT OLAYDA DAVACI, BANKA İLE DAVA DIŞI N. B. ARASINDA İMZALANAN 13.3.1997 TARİHLİ KREDİ KARTI SÖZLEŞMESİNDE DAVALI M. G. IN MÜTESELSİL KEFİL OLDUĞU ANLAŞILMAKTADIR. BU HUSUS TARAFLARIN VE MAHKEMENİN DE KABULÜNDEDİR. SÖZLEŞMEDE BORÇLUNUN KULLANACAĞI KREDİ LİMİTİ GÖSTERİLMEDİĞİ GİBİ KEFİLİN SORUMLU TUTULACAĞI BİR MİKTARDA GÖSTERİLMEMİŞTİR. BU DURUMDA YUKARIDA AÇIKLANAN YASA HÜKÜM GEREĞİNCE DAVALI KEFİLDEN TALEPTE BULUNULMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR.
(818 s. BK/484) (4077 s. Tüketici K/23)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü.
Davacı, N. B. İle yapılan 13.3.1997 tarihli kredi kartı sözleşmesine davalının müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilip, borçlu ve kefillerin temerrüde düşürüldüğünü yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile %40 inkar tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı, sözleşme de kefil olduğunu, kefalet limitinin bildirilmediğini sözleşmenin diğer kefilinin 650.000.000 TL. ödeme yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının borcunun 183.967.000 TL. olup, 4822 sayılı yasa gereğince 15.330.583 TL. lik 12 eşit takside ödenmesi kararı verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1- B.K.484. maddesi gereğince kefaletin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve kefilin sorumlu olacağı muayyen miktarın (limitin) gösterilmesi zorunludur. Aksi halde sözleşme geçersizdir. Alacaklının kefalet limiti gösterilmeyen sözleşmeye dayanarak kefilden talepte bulunması mümkün değildir.
Somut olayda davacı, Banka ile dava dışı N. B. arasında imzalanan 13.3.1997 tarihli kredi kartı sözleşmesinde davalı M. G. ın müteselsil kefil olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Sözleşmede borçlunun kullanacağı kredi limiti gösterilmediği gibi kefilin sorumlu tutulacağı bir miktarda gösterilmemiştir. Bu durumda yukarıda açıklanan yasa hüküm gereğince davalı kefilden talepte bulunulması mümkün değildir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2- Kabule göre de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 23/2 maddesi gereğince Tüketici Mahkemeleri nezdinde tüketiciler tarafından açılacak davalar her türlü resim ve harçta muaf olmasına karşı davalı tüketiciden harç alınmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3- Yukarıda açıklanan bozma nedenine göre bu aşamada davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Davalı tarafta temyiz olunan hükmün (1 ve 2) no.lu bentte gösterilen nedenle davalı lehine BOZULMASINA, , (3) no.lu bentte gösterilen nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.