11-07-2006, 22:04
|
#11
|
|
Düzeltme!
Herkese merhaba, yazdığım bir yazıya açıklama getirdiğimi "yazarlık dersi" verdiğim öğrencilerim duysalardı eğer, bana olan tüm saygılarını yitirirdim.
Elbette ki yazdıklarınıza katılıyorum. (Yalnızca "bayan" sözcüklerinin yerine "kadın" sözcüğünü koyarak) Tecavüz insanlık suçudur. Bu suç, mağdurlara değil, uygulayanlara aittir. Ben bir adım daha atarak, tecavüzcülerin hasta, tedaviye muhtaç olmaları gerektiğine de karşı çıkıyor, onların ıslahı için harcanacak her kuruşun mağdurların rehabilitesine harcanmasını istiyorum.
Tecavüzcüler her sosyal statü ve kesimden çıkabilir. Aramızda dolaşan "normal!" kişilerdir.Eğitimsiz bir amele olabileceği gibi, bir general, bir doktor, bir öğretmen...
Yazdığım "ek" yalnızca bir "tersinleme" idi. Yanlış yer ve zaman mağdur için... Tecavüzcüye göre ise bunlar doğru zaman. Hapisten yeni çıkan arkadaşlarına "hediye etmek" için pusu kuran kişilerle karşılaşan öğretmen kadın ve annesi için yanlış zaman ve yer.. On dakika sonra oradan geçseler, kurtulacaklardı. Bu tecavüzcüyü hoş görmek midir? Hayır, onlar başka kurbanlar bulacaklardı.
Bolu'da birkaç yıl önce dört tesettürlü genç kız tecavüze uğradı. Tesettürleri de kurtaramadı bu iğrençlikten.
Yapılan araştırmalar 18 aylıktan, 85 yaşına kadar kadınların tecavüz kurbanı olabileceğini ortaya koydu. Yaş, güzellik, giysi neden değil. Barışta ve savaşta... Hiç farketmiyor.(Soygun için girdiği evden, tecavüz ederek çıkıyor hırsızlar.Hırsızlığı için hafifletici nedenler bulabilirim ama tecavüz için asla.)
Tüm bunları bilirken nasıl kurbanı suçlayabilirim? Beni yanlış anladığınız için çok üzüldüm. Umarım bu açıklamam, bir şeyleri düzeltir. Ayşegül Kanat
|