Mesajı Okuyun
Old 12-04-2009, 15:12   #19
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Hukuk usulü Muhakemeleri Kanunundaki Tanık ile ilgili hükümlerin tamamı aşağıdaki gibidir:


İKİNCİ KISIM: ŞAHADET

Madde 245 - Aşağıdaki kimseler şahadetten imtina edebilirler:

1 - İki taraftan birinin nişanlısı,

2 - Aralarında evlilik rabıtası mürtefi olsa bile iki taraftan birinin karı veya kocası,

3 - İki taraftan birinin neseben veya sebeben usul ve füruu yahut üçüncü dereceye kadar neseben Veya kendisiyle sıhriyet hasıl olan evlilik rabıtası mürtefı olsa bile ikinci dereceye kadar sebeben civar hısımları ve aralarında evlatlık rabıtası bulunanlar,

4 - Memuriyet ve sanat ve meslekleri itibariyle bir kimsenin sırrını bilenler, şu kadar ki o kimse muvafakat ederse şahadetten imtina edemezler.

Madde 246 - Aşağıdaki hallerde herhangi bir kimse şahadetten imtina edebilir:

1 - Şahadeti kendisine, yahut yukarki maddenin 13 numaralarındaki hısımlarından birine doğrudan doğruya mali bir zararı mucip ise,

2 - Şahadeti kendisinin veya yukarki maddenin 13 numaralarında gösterilen hısımlardan birinin şeref ve haysiyetlerini ihlal veya haklarında takibatı cezaiye icrasını istilzam ederse,

3 - Mahremiyeti kendisince mültezem ve sanatına ait esrarın ifşasını müeddi ise.

Madde 247 - Aşağıdaki kimseler yeminsiz dinlenir:

1 - İstima esnasında on beş yaşını ikmal etmiyenler,

2 - Kuvayı akliye ve fehmiyelerinin tekemmül edememesinden veya hali zaafta bulunmasından dolayı yeminin mahiyet ve manasını kafi derecede takdir edemiyenler.

3 - Müddeti cezaiyeleri içinde hidematı ammeden memnu bulunanlar,

4 - 245 inci maddenin 13 numaraları ve 246 ncı maddenin 1,2 numaraları mucibince şahadetten imtina hakları olup da işbu haklarını istimal etmiyenler,

5 - Bir tarafın davayı kazanmasında hukuki menfaati olan kimseler,

6 - Şahadet zamanında iki taraftan birinin evinde veya ticarethanesinde infak ve iaşe veya istihdam olunanlar.

Madde 248 - 245 inci maddede yazılı haller ile 246 ncı maddenin birinci fıkrasındaki halde aşağıdaki şekillerden biri tahakkuk ederse şahadetten imtina olunamaz:

1 - Hukuki bir tasarrufta şahit sıfatiyle hazır bulundurulmuş olan kimse bu tasarrufun esası ve muhteviyatı hakkında,

2 - Aile efradından vuku bulan doğum, ölüm ve evlenme vakaları hakkında,

3 - Aile rabıtalarından mütevellit mali ihtilaflar hakkında,

4 - İki taraftan birinin hukukan selefi veya mümessili sıfatiyle şahidin bizzat icra eylediği muameleler hakkında.

Madde 249 - Devlet hizmetinde bulunanların, meslek sırriyle mukayyet oldukları vakalar hakkında hizmetlerinden ayrıldıktan sonra da mensup oldukları resmi makamın tahriri izni olmadıkça şahit sıfatiyle istimaları caiz değildir. Bu mezuniyet Büyük Millet Meclisi azası hakkında Meclis, Heyeti Vekile azası hakkında Reisicumhur ve bundan maadaları için mensup oldukları Vekil tarafından verilir.

Şahadet menafii Devlete muzır görülmedikçe izin verilmesinden imtina olunamaz.

Bu mezuniyet mahkeme kararı üzerine müzekkere ile istenilir.

İzin üzerine şahit celp ve istima olunur.

Madde 250 - Şahadetten imtina eden kimse imtina sebebini ve delilini istima edileceği günden evvel, katibe zaptettirmek suretiyle şifahen veya tahriren mahkemeye bildirmeğe mecburdur.

İmtina sebeplerini tahriren beyan eden veya katibe zaptettiren şahit muayyen günde mahkemede hazır bulunmıyabilir.

Mahkeme başkatibi, gerek tahriri olsun gerek zaptedilmiş bulunsun şahidin imtina hakkındaki beyanını iki tarafa tebliğ eder.

Madde 251 - Şahidin imtina sebebi hakkında hakim iki tarafı dinleyip bu baptaki delili tetkik ettikten sonra kararını verir.

Madde 252 - Şahadetten imtina ettiğini bildirmiş olan şahit muayyen günde gelmezse beyanatı okunarak tetkik olunur.

Madde 253- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./15.mad)

Usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanıklar zorla getirilir ve gelmemelerinin sebep olduğu giderler takdir edilerek, kamu alacaklarının tahsili usulüne göre ödettirilir. Zorla getirilen tanık evvelce gelmemesini haklı gösterecek sebepleri sonradan bildirirse aleyhine hükmedilen giderler kaldırılır.

Madde 254 - Şahidin davada menfaati bulunmak gibi şahadetin doğruluğunda şüpheyi mucip esbap mevcut olursa, bunu iki taraftan her biri iddia ve ispat edebilir.

Madde 255 - Şahitler tahkikat hakimi tarafından istima olunur. Hasta veya malül olmasından dolayı mahkemeye gelemiyen şahidi hakim ikametgahında dinler.

Şahidin istimaı sırasında mühim bir sebebe binaen hakim tarafından hilafına karar verilmiş olmadıkça iki taraf hazır bulunabilir.

Madde 256 - Müstesna hallerde, iki tarafın muvafakatleri ve hakimin tensibiyle, tayin olunacak müddet zarfında cevaplarını tahriren beyan etmek üzere şahide bir sual varakası gönderilebilir. Bu suretle muamele yapılması şahidin vereceği cevabın hükme kafi olup olmadığını hakimin takdir etmesine mani olamaz.

Madde 257 - Şahidin bulunduğu mahal mahkemesi marifetiyle de istimaına karar verilebilir. Bu takdirde tayin olunan gün ve saatte hazır bulunması için şahide tebligat icra olunur. İki tarafa da malümat verilir.

Madde 258 - Şahitler alelüsul tebliğ olunacak davetiye ile mahkemeye çağırılır. Davetiyede iki tarafın isimleri ve hangi hususu ispat için mahkemeye çağrıldığı ve hangi gün ve saatte hazır bulunulacağı yazılır.

Tebliğ muhakeme gününden laakal iki gün evvel icra olunmak lazımdır.

Müstacel işlerde şahidin daha evvel gelmesine karar verilebilir.

Madde 259 - Gayrimenkule müteaallik hususlarda ve şahidin irae suretiyle şahadetinden hakikatın daha ziyade zahire çıkacağı meczum olan diğer hallerde şahitlerin mahallinde istimaına karar verilebilir.

Madde 260 - İstima esnasında evvelemirde şahitten isim ve şöhret ve sin ve sanat ve mahalli ikameti ve iki tarafa karabeti olup olmadığı ve varsa derecesi ve şahadetine itimadı kaldırabilecek bilcümle münasebet ve alakalar sorulur.

Madde 261 - Yukardaki maddede gösterilen suallerden sonra hakim şahidi hakikati hali doğru söylemeğe teşvik ve icabı halinde kendisine yemin ettirileceğini ihtar eder. Yemin şahadetten sonra eda ettirilir.

Madde 262 - Yemin ancak ederse hakim tarafından veya iki taraftan biri canibinden vuku bulacak talep üzerine eda ettirilir.

Madde 263 - Şahit yeminden imtina ederse esbabı sual edilerek vereceği cevap zapta yazılır.

Madde 264 - Yemin aşağıdaki şekilde icra olunur:

Hakim şahide: "Şahit sıfatiyle sorulan suallere verdiğiniz cevapların hakikate muhalif olmadığına ve meşhudat ve malümatınızdan birşey saklamadığınıza Allahınız ve namusunuz üzerine yemin ediyor musunuz" ve şahit de cevaben "Allahım ve namusum üzerine yemin ediyorum" der.

Madde 265 - Şahitler ayrı ayrı dinlenir ve icabında muvacehe olunur.

Madde 266 - Hakim bizzat şahitleri isticvap eder.

Madde 267 - İki taraftan her biri şahide şahadetini tavzih ve ikmal için lazım olan yeni sualler sordurabilir. Bu suallerin varit olup olmadığında iki taraf ihtilaf ederse hakim buna derhal karar verir. Şahidin istinabe suretiyle isticvabı lazımgeldiğinde hangi hususlardan dolayı isticvap olunacağını hakim tayin eder. Bu halde birinci fıkra hükmüne tevfikan iki tarafın mesele ile münasebettar yeni sual sordurabilmek hakkı mahfuzdur.

Madde 268 - İki taraftan her biri doğrudan doğruya şahide bir şey sormaktan ve şahitlerin ifadesini kesmekten ve kavlen ve fiilen onu tahsin ve tezyif etmekten memnudur. Hilafında hareket eden taraf veya vekili hakimin ilk ihtarına rağmen hareketinde devam ederse hakim mahkemeden dışarı çıkartabilir ve 70 ve 150 nci maddeler mucibince muamele olunur.

Madde 269 - Şahit bildiğini şifahen söyler. Yazılı notlar kullanması memnudur. Şu kadar ki şahit tarihleri ve rakamları tayin veyahut bazı hususları tafsil etmek veya hatırasını toplamak için yazılarına bakmak mecburiyetinde olduğunu hakime söylerse hakim derhal yazılarına bakmasına veya tayin edeceği celsede yeniden istimaına veyahut tayin ettiği müddet zarfında malümatını tahriren imzası altında mahkeme kalemine vermesine karar verebilir.

Madde 270 - Şahit Türkçe bilmezse tercümanla isticvap olunur. Sağır ve dilsiz olan şahit yazmak ve okumak bilirse sualler kendisine tahriren bildirilir ve cevapları yazdırılır. Yazmak ve okumak bilmediği takdirde hakim kendisini işareti mahsusasını anlıyacak ehlivukuf marifetiyle isticvap eder.

Madde 271- (Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./16.mad)

Tanık, kanuni bir sebep göstermeden veya göstermiş olduğu sebep mahkemece kabul edilmemesine rağmen tanıklık yapmaktan çekinir, kendisine sorulan sorulara cevap vermekten kaçınır ya da yemin etmemekte direnirse, bu yüzden doğan giderler takdir edilerek, hakkında kamu alacaklarının tahsili usulüne göre ödettirilmesine karar verilir. Ayrıca, tanıklığının veya yemininin gerçekleştirilmesi için, dava hakkında hüküm verilinceye kadar ve her hâlde onbeş günü geçmemek üzere disiplin hapsine karar verilebilir. Kişi, tanıklığa ve yemine ilişkin yükümlülüğüne uygun davranması halinde, derhâl serbest bırakılır.

Madde 272 - Şahidin ifadesi zabıtnameye yazılıp huzurunda okunduktan sonra ziri kendisine imza ettirilir.

Madde 273 - Hakim şahadet esnasında şahidin yalan söylediği veya Menfaat temin ederek şahadet ettiği hakkında kavi delil ve emareye destres olursa derhal bir zabıt varakası tanzim ve müddeiumumiye tevdi eder.

Hakim şahidin ve cürümde şerikleri varsa onların tevkifine de karar verebilir ve takibatı kanuniye icra edilmek üzere müddeiumumiliğe sevk eder.

Madde 274 - Şahit ikame edecek kimse evvelemirde bunların isim ve şöhreti ve mahalli ikametleriyle hüviyetlerini tayine medar olacak evsafı sairelerini muhtevi listeyi mahkemeye takdim eder. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler şahit olarak istima olunamaz ve ikinci bir liste verilemez.

http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/435.html bu linkten alıntıdır.