Mesajı Okuyun
Old 09-07-2006, 21:06   #23
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Değerli arkadaşlar, din derslerinin okullarda zorunlu olarak müfredatta yer almasının laiklik ilkesiyle çelişip çelişmediği sonu gelmeyecek tartışmalara gebe olan mühim bir konu. Şimdiye kadar bu konuyu bir çok kez tartışmış bir kişi olarak bir kez daha debelenmeden görüşümü söyleyip geçeceğim, Türkiye sadece kağıt üzerinde laik bir ülke olduğu ve laiklik ilkesinin halk tabanının genelinde kabul görmediği için din derslerininin de zorunlu verilmesinin neye uyup uymadığını tartışmak yersiz.

Yalnız arkadaşlarımızdan birinin yazdığı bir mesajda(konuyla ilgisiz olsa da) düştüğü yanlıştan dolayı kapıldığım dehşeti belirtmek istedim.

Alıntı:
Yazan ersa44
bence de zorunlu din dersi kaldırılmalı bunun yanında kimliklerimizdeki dini islamdır ibaresi kaldırılmalı çünkü yeni doğan bir çocuğun dinini seçmesi mümkün değildir dinini ailesi seçiyor bu da yanlış bir durum. ülkemiz çok uluslu olduğundan değişik dinleri ve mezepleri içeriyor ülkemizde diğer dinlerin dışında müslüman aileden doğup ateist olanlar var bunlarada haksızlık yapılıyor bunun yanında ortaöğretim okullarında okutulan zorunlu din dersi eğitimlerinin islam dininin sünni kesimine hitap ettiğini biliyoruz alevilere haksızlık yapılıyor. zorunlu din dersi kalkmalı. bence aileler çocuklarına isterlerse dini öğretebilir bunun okullarda yapılması doğru değil
bu konudaki hassasiyetlerinden dolayı diğer arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Sevgili arkadaşım, umarım bu yazıyı bir yanlışlık sonucu, iradenin fesada uğradığı, temyiz kudretinin yerinden olmadığı veya ne biliyim sarhoşken falan yazmışsındır, aksi takdirde burda oturup haddim olmayarak aldığın eğitimin kalitesini sorgulamak zorunda kalacağım. Neden mi? Çünkü bir hukuk öğrencisinin fakültede öğrendiği ilk ders olan Anayasa Hukukunda Türkiye'nin tek yapılı(üniter) bir devlet olduğunu öğretirler. Ülkemizde farklı etnik kökenlerden gelen vatandaşlarımız olsa da bu Türkiye Cumhuriyetinin tekçil yapısını bozmaz, etnik kimlik ve ulusal kimlik birbirinden tamamen farklı iki kavramdır. Bundan 5 sene önce Türkiye Cumhuriyetinin sözde 'çok uluslu' yapısından bahsetmiş olsaydın, ömrünün en güzel yıllarını DGM'lerde sürünerek heba etmek zorunda bırakılırdın(ne kadar büyük laf ettiğinin farkına varman için söyledim bunu). Bahsettiğin mezhepsel kimlik ise bambaşka bir hadise olup, çok uluslulukla uzaktan yakından alakasız bir meseledir. Türkiye Cumhuriyetinde sünnilik dahil hiç bir mezhep devlet tarafından gözetilmez, sizin sünnilik propagandası olarak gördüğünüz Din derslerinde çocuklara 'tabiat sevgisi', 'hayvanları korumanın önemi', 'ana babaya saygı' vs gibi tüm dinleri kapsayıcı konular işlenmektedir. Yoksa devlet tarafgir bir şekilde Yezid'i ve Muaviye'yi Hz. Ali'ye karşı koruyan, 12 imamın katledilişini kutlayan bir anlayış içerisinde değildir. Türkiye Cumhuriyeti Din Kültürü derslerinde sadece çocukların asgari Din ve Ahlak eğitimi almalarını sağlamaktadır. Devletimizi sünnilik propagandası yapmakla suçlamanız sanırım hem aleviliği, hem de sünniliği tam olarak tanımamanızdan kaynaklanıyor. Yukarıda alıntı yaptığım mesaja cevap olarak yazabileceğim en az 50 paragraf daha var ancak şimdilik bu kadarını yeterli görüyorum.

Son olarak Ersa44, Türkiye Cumhuriyeti devletini çok uluslu olarak tanıtan Anayasa Hukuku hocanızın ellerinden öprerim.

Saygılar