Alıntı: Yazan Işıl YILDIZ -O uzun yazılarını ben bile okumuyorum, başkalarının okuduğunu düşünüyor musun, biraz başından, biraz sonundan okuyup bırakıyorum, uzun yazıp insanları sıkma, zaten çoğu okumuyordur yazılarını_ dedi, geçenlerde en yakınım bana, o gün akşama kadar küstüm sonra unutup barıştım.Ama tembihini tutmayacağım, okumak isteyen okur, istemeyen okumaz!!!!!!Hem ben çok uzun olduklarını düşünmüyorum Bugün arkadaşımla konuşurken beni şekilci olmakla suçladı. Evet ben şekilciyim ama şekilcilikle önyargılı olmak aynı şeyler değil. Fazla önyargılı olduğumu düşünmüyorum. (hiç değilim demiyorum dikkat edin, fazla diyorum, bazen istisna oluyor) insanları tanımadan, yaşadıklarını bilmeden yargılamak hiç hoş olmaz diye düşünüyorum,sanırım önyargı bir tür korunma mekanizması.. Ön yargılar hayata karşı gardını almak bana göre.Yani insanlar önyargılı olmayı, beklemediği bir anda yumruk yemektense gardını alıp, yani önyargılı davranıp bekleyerek tercih ediyorlar. Karşı tarafı yerme veya uzak durma,suçlama veya sahiplenme, acıma..bu şekilde aslında kendi egomuzu yüceltiyoruz.... Ve diyorum ki, anlamaya çalışalım insanları...yorum yapmadan önce... Önyargının sonucunda neler oluyor biliyor musunuz? pişmanlıklar ve yanılgılar....... Hayattaki çok şey bazı önyargılarımız yüzünden dayanılmaz ve zor hale geliyor. Ben fazla önyargılı değilim dedim ama önyargılarım yüzünden hayatta yanına dahi yaklaşmayacağım o kadar çok şey var ki....Önyargı derken insanları dış görünüm veya geldikleri yere göre ayrım yapmaktan bahsetmiyorum. Bütün önyargılardan bahsediyorum. Hepinize bütün ön yargılarımızdan arınmış beyaz, bembeyaz bir ömür diliyorum..

Önyargılardan sözetmek kolay değil. Çok ve çeşitliler; sonuçları da bazen öyle ağır olabiliyor ki...

"Hayata karşı gardını almak" olsa olsa yine hayatın bize öğrettiklerinin bir sonucu olabilir. Her bir durumda, sonsuz olasılıkları düşündüğümüzde, olabileceklere karşı "korunmak", "savunmak" adına yapabileceklerimiz çok sınırlı. Yaşam yalnızca bizim davranışlarımızla, bizim düşüncelerimizle şekillenmiyor çünkü.

Attığımız her adımda bir seçim yapıyor ve seçimlerimizin sonuçlarını yaşıyor ya da sonuçlarına katlanıyoruz aslında. Önyargılarımız da bir seçim.