Mesajı Okuyun
Old 01-04-2009, 16:07   #3
Tuğçe AYMEN

 
Varsayılan

Sayın AHMET YILMAZ,
Açılacak olan Menfi Tespit davasında kimi taraf olarak göstereceğiz?

Maalesef TTK m.711/3 yürürlükten kaldırılarak Keşidecilerin "Ödemeden Men Talimatı" verme yetkisi ellerinden alındı. Dolayısıyla artık bu tarz sorunların yaşanması çok doğal... Kaldıki önümüzdeki dönemde bu tarz sorunlar artarak önümüze gelicek. Oysaki kanun koyucuların böyle bir hükmü ortadan kaldırırken, bunun sonuçlarını da hesap etmesi gerekirdi.

Yukarıdaki sorunun yanıtına gelince çekler, keşideci tarafından doldurulduktan sonra kaybolmuştur. Bu durumda takip yoluyla keşideciye başvurulduğunda, keşideci bu çekler için imza inkarında bulunamayacak ve menfi tespit davası açmak zorunda kalacaktır. Diğer yandan açtığınız menfi tespit davasında iddialarınızı senetle ispat etmeniz gerekecektir. Bu da oldukça zor bir süreçtir. Dolayısıyla keşidecinin yapabileceği en mantıklı şey, lehine çekleri keşide ettiği kişiden, yani çekin yetkili hamili olması gereken kişiden iptal davasını açmasını istemesidir. Nitekim soruda bu kişi "alacaklı şirket" olarak belirtilmiştir. Açılacak olan iptal davasının en etkili yanı bu dava ile "ödeme yasağı" kararının alınmasıdır. Böylece banka ödeme yasağı kararı nedeniyle çek bedelini ödemeyecektir. Diğer yandan çeki ele geçiren kişinin, çeki bankaya ibraz ettikten ve çekin arkasına ödeme yasağı nedeniyle ödememe yönünde bir kaşe vurulduktan sonra, bu çeki iptal davasının görüldüğü mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Bunun üzerine de mahkeme iptal davasını açan kişiye istirdat davasını açması için uygun bir mühlet verir. Açılan bu istirdat davasında davacı (alacaklı şirket) çekin çalındığını ve bu çekin mülkiyetinin kendisine ait olduğuna yönelik ispat faaliyetinde bulunarak davayı kazanabilir. Böylece borçlu keşideci olarak siz de doğru kişiye ödeme yapma imkanını elde edersiniz. Ayrıca açılan istirdat davasında her türlü delille ispat imkanının bulunması da gözden kaçırılmamalıdır.

Bir an için acaba kargo şirketi sorumlu tutulabilir mi diye düşünülse de TTK m.786/2 hükmü gereğince "Taşıyıcı kendisine teslim olunurken beyan edilmemiş olan kıymetli eşya, para, kıymetli evrak ve diğer vesikaların hasar ve ziyaından mesul olmaz." denildiğinden Kargo şirkertinin sorumluluğuna gidilemez.