Mesajı Okuyun
Old 23-03-2009, 14:49   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY


3. HUKUK DAİRESİ

E. 1991/4420

K. 1991/1669

T. 3.2.1992

• ÇEK ( Keşide Yeri Olmayan - Yazılı Delil Başlangıcı Sayılması )

• YAZILI DELİL BAŞLANGICI ( Keşide Yeri Olmayan Çek )

• TANIK DİNLENİLME İMKANI ( Keşide Yeri Olmayan Çek - Yazılı Delil Başlangıcı Sayılması )

• ALACAK DAVASINDA YAZILI DELİL BAŞLANGICI ( Keşide Yeri Olmayan Çek )

1086/m.292


ÖZET : Çek şeklinde düzenlemekle beraber yasal unsurlarından birisi ( keşide yeri ) noksan olduğu için çek niteliği taşımadığı belirlenen söz konusu belgenin adı genel olarak kabulü ve doğrudan doğruya ona dayanılarak alacağın varlığı hakkında hüküm kurulması hukuken olanaksızdır. Alelade havale emri niteliği taşıyan böyle bir belge, davalı tarafından verilmiş bulunduğu cihetle HUMK.nun 292. maddesi anlamında yazılı delil başlangıcı sayılabilir ve bu da anılan temel borç ilişkisinin ispatı yolunda tanık dinlenmesi olanağı sağlar. O halde; belirtilen nedenlerle davacı tarafın varlığını iddia ettiği sözkonusu temel borç ilişkisinin ispatı konusunda göstereceği diğer delillerde toplanıp hepsi birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde 1.500.000 lira alacağın % 40 icra inkar tazminatı, faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın asıl istem yönünden kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:

KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davada; temel borç ilişkisi olarak karz aktine dayanılmış olmasına karşın mahkemece bu yön üzerinde hiç durulmaksızın, davalı tarafından imzası inkar edilmeyen ( keşide yeri unsurunu içermemekle çek niteliği taşımayan ) 15.2.1987 tarihli belge esas alınarak hüküm kurulmuştur.
Oysaki; çek şeklinde düzenlenmekle beraber yasal unsurlarından birisi ( keşide yeri ) noksan olduğu için çek niteliği taşımadığı belirlenen sözkonusu belgenin adi senet olarak kabulü ve doğrudan doğruya ona dayanılarak alacağın varlığı hakkında hüküm kurulması hukuken olanaksızdır. Alelade havale emri niteliği taşıyan böyle bir belge, davalı tarafından verilmiş bulunduğu cihetle HUMK.nun 292. maddesi anlamında yazılı delil başlangıcı sayılabilir ve bu da anılan temel borç ilişkisinin ispatı yolunda tanık dinlenmesi olanağı sağlar.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), peşin ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 3.2.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.