Mesajı Okuyun
Old 15-03-2009, 17:44   #51
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kartepeli12
...
Arzuhalciler, Görevdeyken görevlerini dahi doğru-dürüst yapamayan kişiler olduklarından, Vatandaşları onlardan korumak için Avukat arkadaşların Vatandaşları korkutmamaları gerekir.
...
"Ben Avukatım, senin bana ihtiyacın var. Benim sana ihtiyacım yok. İşini görebilmem veya Avukatın olabilmem için şu kadar ücret verirsen işini takip ederim." gibi sözlerle Vatandaşı korkutan bir Avukatın Hukuk adamı olduğundan şüphelenilir.
...

Alıntı:
Yazan Kartepeli12
Mesleğini layıkıyla yapmayan Avukat beylere ne demeli. " BEN AVUKATIM. UFAK-TEFEK DİLEKÇELERLE VE İŞLERLE UĞRAŞAMAM. BANA BÜYÜK DAVALAR GETİRİN." diye Vatandaşı Arzuhalcilere yönlendiriyorlar.Şimdi de Arzuhalcilerin varlığından şikayet ediyorlar.Dava takibi zaten Avukatların işidir. Arzuhalcilerin bir-iki basit dilekçe yazarak zamanlarını boş geçirmek istememeleri ve değerlendirmeleri neden göze batıyor.

Alıntı:
Yazan Kartepeli12
Sayın arkadaşım Av. Barış beyefendi, Bilginiz için teşekkür ederim.Demek istediğim, Avukatların kendi işleriyle yeterince ilgilenmedikleridir. Bir Avukat basit bir dilekçe yazdığında Dava üstleniyormuş gibi yüksek bir ücret talep ederse, o zaman elbette Vatandaş daha ucuz dilekçe yazan yerlere gider. Bazı Avukatların öyle 5-10 liraya dilekçe yazmıyacaklarını da takdir edersiniz.

Alıntı:
Yazan Kartepeli12
Kıymetli arkadaşlar, İlgi ve bilgileriniz için çok teşekkür ederim. Emewğe saygım sonsuzdur.Bir insan meslek sahibi olabilmek için yıllarca uğraşır, çalışır-çabalar ve nihayet bir meslek edinir.Mimar,Mühendis,Doktor,Avukat Bu mesleğini hakıyla değerlendirmek ister.Ama Diplomalı olduğu için kendini Yükseklerde görüp,"DİPLOMAM VAR."düşüncesiyle kibirlenir. Gölgesinden bile geçilmeye cesaret isteyen bir tavır takınır.Böylelerinin yanına fakir vatandaşlar nasıl uğrasın ki. Hasta olup hastaneye gideriz. Pratisyen Hekim veya Poliklinikteki Doktor, hastayı başından savmaya çalışır. Bir reçete yazar ve gönderir. Doçent veya Profesör de hem Özel Muayene ücreti alır, hem de Ameliyat ücreti ister. Tabiiki Devletin verdiği Aylık Ücret, Döner Sermayeden aldığı Pay hariç.Bunlara Hastane masraflarını da eklememiz lazım ki, bu durumda Hasta vatandaşımızın Ötenazi istemekten başka çaresi kalmamaktadır.
Bazı Avukat arkadaşlarımızın da Mesleklerini elde tutmaları, daha fazla tecrübe sahibi olmaları için,Vatandaşları Tatlı dil ve güler yüzle karşılamaları gerekir.
Bir dava açmak isteyen veya aleyhine dava açılan Vatandaşımızın, hiç korkmadan Avukatın bürosuna uğramalarını,Avukatlardan korkmamalarını sağlamak lazım.
Baştan beri anlatmağa çalıştığım husus budur.Konuyu tartışmak, konu hakkında fikir alış-verişi yapmak için yazışmalarımızın devamını dilerim.
Sonsuz saygılarımla.

Alıntı:
Yazan Kartepeli12
İlginiz için teşekkür ederim.
Avukatlık asgari ücret tarifesindeki rakkamlar baş-göz üstüne. Ondan az ücretlerle de geçim sağlanamaz. Bunda haklısınız ama demek istediğim şu ki, bazı Avukat arkadaşlar Vatandaşları korkutmuşlardır ve Asıl Ücretlerinden daha fazlasını istemektedirler. "Nasıl olsa Bir defaya mahsustur." düşüncesiyle hareket etmektedirler. Oysa Dünya sadece bir günlük değildir. Öyle bir iyilik yapılsın ki, Vatandaş bir daha gelsin, hatta tüm tanıdıklarını da yönlendirsin.

Sayın Kartepeli12,
Mesajlarınızdaki bazı yerleri koyulaştırdım alıntılarda. Arzuhalcilerle ilgili bu forumda, avukatları rencide edici tümceleri neden ifade ettiğinizi anlayabilmiş değilim. Üstelik yaptığınız genellemeler, tüm avukatları zan altında bırakmaktadır.

1- Avukatların vatandaşları korkuttuğundan sözediyorsunuz. Böyle bir durum genellenecek derecede var olmamakla birlikte sormak isterim size: İstenen vekalet ücreti midir insanları korkutan? Çözüm nedir peki; sizin deyiminizle 5-10 liraya dilekçe yazılması mı, davaların ücretsiz alınması mı? Arzuhalcilik böyle mi engellenebilir sizce? İlk alıntıdaki mesajınızda
Alıntı:
"İşini görebilmem veya Avukatın olabilmem için şu kadar ücret verirsen işini takip ederim." gibi sözlerle Vatandaşı korkutan bir Avukatın Hukuk adamı olduğundan şüphelenilir.
demişsiniz. Avukat elbette ücretini isteyecektir. Bunda garip olan ya da korkutucu olan şey nedir? Ücret istemeyen avukata mı hukuk adamı diyorsunuz siz? Hukuk adamlığı sizden mi soruluyor?

2- Avukatlık Kanunu'nun 37.maddesine göre avukat, kendisine teklif olunan işi sebep göstermeden reddedebilir. İşin reddini "mesleği layıkıyla yapmamak" olarak niteleyemezsiniz. Avukatın hangi işi alacağına, hangi işi reddedeceğine sadece o avukat karar verir; bu konu başka kimseyi ilgilendirmez.

3- Yine dilekçe yazılmasının basit iş olup olmadığını siz bilemezsiniz, dilekçe yazım işi için avukatın isteyeceği ücreti belirleyemezsiniz; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde yazılı ücret ya da daha fazlasının istenmesini "Avukatların kendi işleriyle yeterince ilgilenmedikleri" şeklinde değerlendiremezsiniz. İstenecek ücret, tarifenin altında olmamak üzere, avukatın takdiridir. Avukatların işileriyle ilgilenip ilgilenmedikleri hususu bu forumun konusu olmadığı gibi, bu konuda bir genelleme de yapılamaz.

4- Avukatları "kibirli", "gölgesinden bile geçilmeye cesaret isteyen bir tavır takınan" kişiler olarak nitelemeniz kabul edilemez. Bu foruma mesleğimizi küçük düşürmeye çalışmak için mi katılıyorsunuz, yoksa arzuhalcileri tartışmak için mi?

Sayın Kartepeli12,
Yazdıklarınızı ve eleştirilerimi değerlendirmenizi dilerim. Saygılarımla.