goruslerınız ıcın tekrar tesekkurler,
mevcut olayda lehıne vasıyet bırakılan bu vasıyetname uyarınca turkıyedekı kardesın saklı payını ödemeyi kabul edıyor fakat dığer mirasçı vasıyetname yı dikkate almadan tam mıras payını ıstıyor ve uzlasarak gayrımenkul paylasılamıyor ve bunun uzerıne vasıyetnameyı kabul etmeyen kardes ortaklığın giderilmesi davası açıyor fakat henuz lehıne mıras bırakılan kısıye bu davaya ilişkin dilekçe gitmemiş. bu durumda lehine miras bırakılan vasiyetname ile kendıne tanınan hakkı almak için yargı yoluna gitmek ıstıyor. Burada ortaya çıkan bır kavram kargaşası var mk ya gore vasıyetnamenın sulh hakımı tarafından açılması belirtiliyor fakat sulh hakımı vasıyetı açtıktan sonra vasıyette belirtilen hususların tescilini sağlamıyor bu nedenle vasıyetnameyı doğrudan vasıyete konu gayrımenkulün değerıne göre aslıye hukuk mahkemesine götürüp mevcut vasıyetname gereği davacı adına gayrımenkulün tescili için dava açıp diğer mirasçıyıda davalı gosterıp mahkemenin seyrinimi takip etmek daha iyi olur fikriniz nedir? teşekkurler