Mesajı Okuyun
Old 28-02-2009, 16:49   #17
emredoğan

 
Varsayılan

Bir kazanın meydana gelmesinin ardından, A aracının zorunlu trafik sigortası poliçesini düzenleyen sigorta şirketi, sigortalısının kazadaki kusur oranına göre karşı tarafta oluşan hasarı, düzenlediği poliçede belirtilen teminat sınırı dahilinde öder. Bundan sonra;
Şayet ilgili yönetmeliğin B-4 maddesinde belirtilen durumlar varsa ( ehliyetsizlik, alkol , vs ) sigorta şirketi sadece sigorta poliçesini düzenlediği sigortalısına rücu edebilmektedir. Yargıtayın, sürücü ile sigorta şirketinin arasında akdi bir ilişkinin bulunmadığı bu sebeple sigorta şirketinin sürücüye rücu edemeyeceğine ilişkin kararlar mevcuttur. Bu durumun istisnası ise sigortalı malik ile sürücü arasında bir iş akdinin olmasıdır.

Kişisel kanaatim, bence de sürücüye rücu edilebilmelidir. Zira trafik kazalarında malik ( yani sigortalı ) değil, maliğin mülkiyetinde olan aracın üçüncü şahıslara verdiği zararlar korunmaktadır. Bu mantıkla yürünecek olursa, malikin, sigortalı aracını bir başkasına ( sürücüye ) emanet olarak , borç karşılığı veya bir arkadaşlık ilişkisi neticesinde vermesi de aslına bakarsanız zilyetliğin devri hükmündedir. Dolayısıyla sürücü, aracı kullanmakla edindiği faydaya karşılık aracın sebep olduğu zararlardan da sorumlu olmalıdır.

Keza, bilindiği üzere ülkemizde araç satışları noter kanalıyla olup, noterde düzenlenen araç satış sözleşmeleri trafik kaydına işletilmemekte, bu sebeple kaza anında esasen eski malikin ismi araç maliki olarak kaza tespit tutanağına geçmektedir. Her ne kadar araç noterden satılmış olsa da trafik sigortası devam etmekte ve sigorta şirketleri de bu poliçeye istinaden hasar ödemektedirler. Akabinde rücuya konu bir durum olduğunda da, hem aracı satması sebebiyle araç malikine , hem de Yargıtay kararı gereği sürücüye rücu edilememektedir. Bu durumda tek yapılması gereken aracın tescil edildiği Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'ne bir dilekçe ile başvurarak aracın, kaza tarihindeki maliki ve varsa kaza tarihinden önce düzenlenen noter satış sözleşmesindeki alıcının nüfus ve adres bilgilerinin istenilmesidir. Gerçi burada da şöyle bir sorun ortaya çıkmaktadır. Noterden aracı üzerine alıp trafikte adına tescilini yaptırmayan alıcıya rücu yapılabilecek midir ? Yargıtayın yukarıda belirttiğim kararına göre yeni alıcı ile sigorta şirketi arasında da yine bir akdi ilişki bulunmamaktadır. Bulmaca gibi olduğunu biliyorum ancak bu konuda deneyimi olup paylaşacak olan varsa memnun kalırım. Saygılar. Av. Emre DOĞAN.