Mesajı Okuyun
Old 26-02-2009, 15:20   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Aybüke Kağan


Ayrıca kira sözleşmesini malik değil kiralayan sıfatındaki 3. kişi imzaladığı halde kiraların malikin banka hesabına yatırılacağı kararlaştırılımış,malikin ad soyad ve banka bilgileri sözleşmeye yazılmış.Bu durumda kiralayan olmayan malik 7. maddede sayılan nedenlerle tahliye davası açabilecektir diye düşünüyorum..

Kiralayan olmayan malikin açabileceği davalar Sayın Özoğul'un verdiği linkte çok detaylı olarak tartışıldı. İki haklı ihtar nedeniyle dava açabilmesinin koşulunu önceki mesajda yazdım. Yine temerrüt nedeniyle tahliye davası açabilmesi için de, daha önceden "ihbar ihtarı" çekmesi ve buna rağmen kira aylıklarının ödenmemesi gerekecektir.

Somut olayda ihbar ihtarından söz edilmediği için, malik "şimdilik" dava açamaz.

Sözleşmede yer alan malikin banka hesabı bana göre "ödeme yeri"nin taraflarca kararlaştırılmış olmasıdır. Sözleşmede malik olmayan ve de kiralayan da olmayan Hüsamettin Kesekağıdı isimli bir şahsın banka hesap numarası yazılmış olabilirdi. O zaman da kira aylıkları Sayın Kesekağıdı'nın hesabına yatırılmadığında temerrüt olgusu gerçekleşecekti.

Ancak, aşağıya kafa karıştıracak bir Yargıtay kararı aktarıyorum. Kararda kiralayan sözleşmeyi malikin vekili sıfatıyla imzalamıştır. Sizin sorunuzdaki kiralayan ise vekil değildir. Bu hususa dikkat ederek, okuyunuz.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/929
K. 2000/1186
T. 14.2.2000
• TAHLİYE DAVASI ( Temerrüt Nedeniyle )
• TEMERRÜT NEDENİYLE TAHLİYE ( Kiranın Sözleşmede Belirtilen Ödeme Yerine Ödenmemiş Olması Nedeniyle Temerrüdün Gerçekleştiğinin Kabulü )
• ÖDEME YERİ ( Kiranın Sözleşmede Belirtilen Ödeme Yerine Ödenmemiş Olması Nedeniyle Temerrüdün Gerçekleştiğinin Kabulü )
818/m.260
6570/m.7
ÖZET : Kiranın ödeme yeri mal sahibinin banka hesabı olduğu davalı tarafça bilinmektedir ve davalı uzun süre bu hesaba kira ödediğini ifade etmiştir. Bu durumda malik hesabına ödenmeyen kira bedeli için ihtar gönderip dava açma hakkı kabul edilmelidir. Kiranın sözleşmede belirtilen ödeme yerine ödenmemiş olması nedeniyle temerrüt olgusu gerçekleşmiş olduğundan, davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.

Davacı vekili, davalının ihtara rağmen kiraları ödemeyerek temerrüde düştüğünü belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir.

Davalı ise, aylık kira bedelinin 1999 Haziran'a kadar 40.000.000 TL., Haziran'dan itibaren 70.000.000 TL. olduğunu, ihtara konu 1999 Nisan kirasını elden davacı tarafa ödediğini, ihtar gönderdikleri için de Mayıs, Haziran ve Temmuz kiralarını bankaya ödediğini, aslında sözleşme başlangıcından itibaren uzun süre kiraları bankaya ödediğini, daha sonra oğulları Recep ilgilenmeyip yakında oturan annelerinin gelerek elden kirayı aldığını, Nisan kirasını da bu şekilde elden annelerine ödediğini savunarak 1999 Mayıs, Haziran, Temmuz aylarına ait ödeme olduğuna ilişkin 28.7.1999 tarihli ve davacı Hasan Kemer'in banka hesabına ilişkin makbuzu ibraz etmiştir.

Mahkemece davacı Recep Kemer'in vekaleten adına dava açtığı Hasan Kemer'in kiralayan olmayıp malik olduğunu, ayrı bir ihtarname göndermeden temerrüt ihtarı ile dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Taraflar arasındaki yazılı sözleşme 1.6.1997 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli olup, kiralayan Recep Kemer ise de, özel şartlar 10. maddesinde de "kira bedellerinin en geç her ayın 1-5'I arası mal sahibinin banka hesabına yatırılacağı" kararlaştırılmıştır. Bu durumda kiranın ödeme yeri mal sahibi Hasan Kemer'in banka hesabı olduğu davalı tarafça bilinmektedir ve davalı uzun süre bu hesaba kira ödediğini de ifade etmiştir. Bu durumda malik Hasan Kemer'in hesabına ödenmeyen kira bedeli için ihtar gönderip dava açma hakkı kabul edilmelidir. Davacı malik Hasan Kemer'in vekili sıfatıyla Recep Kemer dava açmış ise de Hasan Kemer'in davacı vekili olarak avukatına verilmiş vekaletnamesi bulunduğundan davanın açılışında da bir usulsüzlük yoktur.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK. nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 14.2.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.