Mesajı Okuyun
Old 26-02-2009, 11:38   #6
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

İmzanın el ile atılması kuraldır. Hatta kıymetli evrak tanziminde zorunludur (TK.m.668/I, 780). Fakat soruda bir sözleşmeden söz edilmektedir.

İmzanın el ile atılması kuralının zorunlu bazı istisnaları vardır: Örf ve adetlerin kabul ettiği ve özellikle çok sayıda tedavüle çıkarılan kıymetli evrakta, el yazılı olmaksızın bir alet (damga ve mühür gibi) yardımıyla, mekanik imza atılması ya da kopya imza mümkündür.

Nitekim TK.m.427'ye göre tahvillerde "imza, damga veya mühür şeklinde olabileceği gibi matbu dahi olabilir".

Körler tarafından atılan imzalar, notere tasdik ettirilmiş olmadıkça ve imza ettikleri sırada sözleşme metnine vakıf oldukları sabit olmadıkça kendilerini bağlamaz (BK.m.14/II).

Fiziki sakatlık veya okuma yazma bilmeme nedeniyle imza atamayanlar, imza yerine usulüne uygun tasdik edilmiş bir el işareti kullanabileceği gibi, resmi bir belge de düzenlettirebilir (BK.m.15).

Genellikle bazı yaşlılar tarafından imza yerine geçen el işareti olarak kullanılan parmak basmanın, noter veya köy ihtiyar heyeti tarafından onaylanmış olması gerekir (HUMK.m. 297).

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına (12.11.1930, 29/30) göre, “imza koymaya muktedir olamayan veya yazı bilmeyen kişiler tarafından verilen senetlere konu mühürler, HUMK m.297 uyarınca ihtiyar kurulu ve yerinde bilinen ve tanınan iki tanık tarafından onanmış olmak gereklidir”.

Noterlik Kanununa göre, “ilgililer imza atamadıkları ve imza yerine geçen bir el işareti kullanmadıkları taktirde, varsa mühür kullanılır. Mühür kullanılması halinde, parmağın da bastırılması zorunludur” (m.75).