Mesajı Okuyun
Old 19-02-2009, 15:07   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Evlilikte muvazaa olmaz.Bu nedenle boşanma hükümlerine dayanmanız gerekir.

Alıntı:
T.C.
Y A R G I T A Y
2.HUKUK DAİRESİ
SAYI
Esas Karar
88/5120 88/6735


Özet :Evlenmede muvazza olmaz.
Temyiz Eden avalı
Taraflar arasındaki davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli
mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp
düşünüldü.
Dava mirascıların miras haklarından yoksun kalmalarını sağlamak amacı
ile yapılan evlenmenin muvazaa sebebiyle iptaline ilişkindir.
Muvazaa, tarafların gerçek iradelerine uymuyan bir durumu, mevcut imiş
gibi göstermek üzere yaptıkları bir muameledir. (Prof.Dr.Kenan Tunç Omağ,
Borçlar Hukuku l972, Cilt l Sh.l98) İşte davalılar bu kurala dayanarak iptal
isteminde bulunmuşlardır. Ne varki bu hukuki müessese her muamelede mutlaka
uygulanması gereken bir kanuni hüküm değildir. Her kaidenin bir istisnası
olduğu gibi evlenme isede bu kaidenin istisnalarındandır. Şöyleki;
Kanun koyucu bazı sözleşmelerin geçerliliğini bir takım şekil
şartlarına bağlı tutmuştur. Bunlardan bir kısmını ispat kolaylığı sağlamak
için bir kısmını ise, geçerliği temin etmek maksadı ile öngörmüştür. İşte
evlenmedeki merasim, geçerliği sağlamak maksadına yöneliktir. Yine kanun
koyucu bazı işlemlere verdiği özel önem dolayısı ilede, o muamelenin
hukukilik (geçerlik) kazanması için bir resmi memurunda işleme katılmasını
zorunlu görmüştür. Evlenmede "nikah memuru"; evlad edinmede, karı koca
arasında boşanmanın ferine dair mukavelede (M.K.l50) Asliye Hakiminin
iştirakine bu maksatla gerek bulunmuştur. İşte bu sebepledirki evlenmede
muvazaa olmaz. Amaç ne olursa olsun, eşler memur önünde evlenme iradelerini
açığa vurmakla birlik kurlur. Bunun çözümü ancak kanunda açıkca yer alan
sebeplerin gerçekleşmesi halinde mümkün olur. (M.K.ll4-ll8 ve l25-l34) O
halde medeni kanunun muvazaa sebebiyle iptale cevaz verilmediği için, davacı
hangi haklı ve makul sebebe dayanırsa dayansın evlenmenin iptalini isteyemez.
Bilimsel gürüşler bu konuda söz birliği içindedir. (Prof.Dr.Feyzi Necmettin
Feyyizoğlu, Aile Hukuku l979 Sh.l29; Prof.Dr.Selahatin Sulhi Tekinay Türk
Aile Hukuku, l982 Sh.l4l, l43; Prof.Dr.Bilğe Öztan, Aile hukuku l983/
sh.l83-l84; Prof.Dr.Bütlent Köprülü Prof.Dr.Selim Kaneti, Aile Hukuku, l986,
Sh.l02-l03) Bilim alanındaki bu görüşe paralel olarak Yargıtayda aynı
doğrultuda uygulama içindedir. (Y.2.H.D.nin ll.4.l974 günlü ve l3l5-2185
sayılı kararı)
Az önce belirttiğimiz gibi, (cali yapmayacak-suni)yani muvazaalı
evlenmelerin önlenmesi için bazı Devletler Özel kanun yapmışlardır. Söz
gelimi Almanyadı l946 yılında yürürlüğe giren evlenme kanuniyle muvazaalı
evlenmelerin iptali mümkün kılınmıştır. İsviçrede l952 de yürürlüğe giren ve
Medeni Kanunun l20.maddesine eklenen bir hükümle, muvazaalı evlenmelerin
iptaline imkan sağlanmıştır. Türkiyede özönce açıklanan nitelikte özel bir
kanuni düzenleme yoktur. Onun için göstermelik olduğundan söz edilerek
evlenmelerin iptali istenemez. Bu hususta ilmi ve kazai görüşler söz birliği
içindedir. Öyle ise isteğin reddi gerekirken olaya uymayan sebep ve
düşüncelerle iptal kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA,
23.6.l988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE
E.Şener İ.Y.Oğlu S.H.Karakaş N.K.Yalçınkaya A.Sezer