Kamu görevlilerini ilgilendiren mevzuat dolayısıyla zararın tespit edilememesi nedeniyle uyuşmazlık konusu miktarın dilekçede gösterilmemiş olması iptal ve tam yargı davalarının birlikte açılmasını engellemez, dolayısıyla zarar miktarının tespit edilemediği durumlarda dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu miktar gösterilmeden tam yargı davası açılabilecektir.
Diğer yandan sayın meslektaşım DELEBE'nin ıslah ile ilgili görüşlerine maalesef katılmam mümkün değildir. Konuyu öncelikle idari eylemlerden doğan davalar için incelemekte yarar görüyorum. 2577 sayılı Yasanın 13. maddesinde idari eylemlerden hakları ihlal edilenlerin idari dava açmadan önce bu eylemlerin yazılı bildirim üzerine veya başka surette öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği, istemin kısmen veya tamamının reddi halinde süresi içinde dava açılabileceğinin düzenlendiği , anılan hüküm uyarınca idari eylemlerden doğan zararların ödenmesi, süresi içinde açılacak davalar yoluyla istenebileceğinden, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak süresi geçtikten sonra yeniden tam yargı davası açılamayacağı muhakkaktır.Dolayısıyla idari eylemlerden doğan tam yargı davası açılmazdan önce bu hususa dikkat etmek, zararı en gerçekçi hatta üstündeki bir rakamla önce idareden talep etmek, bu istemin reddi halinde de dava açmak gerekir. İdari işlemlerden doğan tam yargı davalarında da bu husus geçerlidir. Ancak, kamu görevlilerini ilgilendiren mevzuat dolayısıyla zararın tespit edilememesi nedeniyle tam yargı davası açılması durumunda istisna olarak uyuşmazlık konusu miktar dilekçede gösterilmeden dava açılabilir.