Mesajı Okuyun
Old 14-02-2009, 22:56   #1
duyurucu1

 
Rahatsiz Yassak! Avukat Beğ!

1-YASSAK! AVUKAT BEĞ!

Duyrucu1 ,biraz sıra dışı bir avukat.Cümle alem tutturmuş bir yolda giderken eğer kendisi bu yolun doğru olmadığı kanaatini taşıyor ise “tövbe billah” bu yoldan gitmez.Önüne kurban olarak develer kurban etseler de direnirde direnir.İkna olmazsa bir adım dahi atmaz.Bu nedenle de ,her zaman “züğürt”tür.Üç kuruşu bir araya getiremez.Zaten para pul ile arası da pek iyi değildir.

Kendi akranları katlar,yatlar sahibi oldu.Ama bu bizim, biraz kafadan çatlak ve işini bilmeyen Duyurucu1 hala 1997 model fiat uno arabaya biner.Bu araba da ,arada bir bozulur.Tekerleri kabaktır.Yollarda kalır.Üç beş kuruş denkleştirip de arabanın tekerlerini değiştirmez.İşi gücü “vatan millet “uğruna gereksiz ve para getirmeyen işlerle uğraşmaktır.

Gectiğimiz hafta,CMK’dan kendisine bir dava geldi.Dava dedimse, önemli.Üç sanıklı bir dava.Üçü de tutuklu.İddianamede savcı sanıklar için her birine üçer defa ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istiyor.İki sanık kendine özel avukat tutmuş.Ama sanıklardan biri gariban.Dikili bir çöpü yok.Davada önemli bir dava.Kendisine barodan CMK’ hesabından avukat istemişler.Baroda bu işleri sıraya koyduğu için ve sırada da Duyurucu1 olduğu için,görevi ona vermiş.

Duyururu1,görevi alınca önce cebinden o gün son ekmek parasını da vererek iki klasör olan dosyanın fotokopisini yaptırdı.Dedim ya Duyurucu1 az sıra dışı .Hatta kendini “Kahraman CMK Avukatı”sanıyor.İşte bu kahramanlık sevdası yüzünden son harçlığını fotokopiye verdi ve eve ekmek götüremedi.

O akşam yemekte bulgur pilavı ve yanında dünden kalma turşu yedi.Ve hemen dosyayı okumaya başladı.Gece yarılarına kadar okudu.Notlar aldı.TCK’nın ilgili maddelerine baktı.Şerhleri okudu.”Yarın gidip ceza evinde tutuklu olan Gariban ve fakir ve zavallı Sanık ile görüşürüm”dedi.Ve saat gece 03.00sıralarında yattı.

Ertesi gün öğleden sonra saat;13.30 da cezaevi kapısındaydı.Ama kapı önü kalabalık.Anlaşılan içerde olanların yakınları görüşmeye gelmişlerdi.Aralarına daldı.İte kaka,apıya kadar ulaştı.Kapı kapalıydı.Tıklattı.Jandarma vatandaşın kapıyı vurduğunu sanarak ve öfkeli bir şekilde kapının küçük gözleme deliğini açtı.Oradan baktı ve az öfkeli”Ne var!?”dedi.

Duyurucu1 acemi bir avukat değildi.Yıllarını bu meslekte geçirmişti.Öyle jandamadan filan tırsmazdı.”Aç delikanlı!Ben avukatım.içeri gireceğim”dedi.

Jandarma”Avukat bey bu gün açık görüş günü içeri giremezsiniz.”dedi.

Duyurucu1”Sen aç beni içeri al.Gerisine karışma!”dedi.

Jandarma eri kapıyı açtı ve sadece Duyurucu1’i içeri aldı.Kalabalık dışarıda kaldı.

Duyurucu1 yolu bildiği için kapının hemen solunda, gardiyanların bulunduğu odaya girdi.Duyurucu1’elinde çanta ile görünce gardiyanlarda şaşırdılar.

“Hayrola avukat bey?”dedi içlerinden biri.Birazda alay ediyor gibi geldi Duyurucu1’e.

Duyurucu1”Hayırdır.Hayırdır.İçerde bir müvekkilim var onunla görüşmeğe geldim”dedi.

Gardiyanlar hep beraber ve Duyuruc1 ile alay edercesine;”Avukat bey,bu gün açık görüş günü.Açık görüş gününde siz avukatların tutuklular ile görüşemeyeceğini bilmiyor musunuz?

Duyurucu1;”Şimdiye kadar hiç ilgilenmedim.Hangi gün açık görüş günü hangi gün kapalı görüş günü hiç ilgilenmedim.Ben her defasında geldiğimde müvekkillerimle görüştüm.”

Gardiyanlar;”Demek ki sen her defasında kapalı görüş günlerinde gelmişsin.Bu gün açık görüş var.Sen ,mümkün değil görüşemezsin.Yasak.”

Duyurucu1”Olur mu canım?Ben sizin açık görüş kapalı görüş günlerinizi takip edemem.Hem benim muhakkak görüşmem gerek.Hadi şimdi gittim diyelim.Yarın sabahleyin erkenden geleyim.Saat 8 de geleyim beni görüştürecek misiniz?”

Gardiyanlar”Hayır yarında aynı.Yine görüşemezsiniz.Bir hafta boyunca açık görüş var.Bir ayın üç haftası kapalı görüş,bir haftası açık görüş.”

Duyurucu1:”Hayda..Yani ben müvekkilim ile görüşmek için sizin bir haftalık açık görüş günlerinizin bitmesini mi bekleyeceğim?”

O sırada omzundaki bir çizgi ile oradaki gardiyanlardan farklı ve onların başı olan başgardiyan geldi.Ona da durum anlatıldı o da;”yasak Avukat bey.Bir hafta açık görüş var.Siz bu saatte içeri giremezsiniz.Sizin bütün avukatlar bunu bilir.Ve bu kurala uyarlar.Ha sen illa bu gün görüşeceğim diyorsan saat:16.00da gelmelisin.O saatten sonra sizi görüştürebiliriz..Bunun dışında sizi görüştürmemiz mümkün değil.Yasak.”

Duyurucu1 sağa döndü olmadı.Sola döndü olmadı.Üstelik de kapıdaki gardiyanlara alay konusu oldu.Kendisine “Sen başka şehirden mi geldin?”yada “sen bunları bilmiyor musun?”diye alaycı alaycı konuşmalar yapıyorlardı.Demek başka şehirden gelen bir avukat da müvekkili ile görüşmek için saatin 16.00 olmasını bekleyecekti.(DEVAM EDECEK)