Mesajı Okuyun
Old 13-02-2009, 08:49   #6
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Esas: 2002/9677
Karar: 2002/11606
Tarih: 25.11.2002
ÖZET: Özet yazımı tamamlanmamıştır. Lütfen karar metnine bakınız.
(4721 sayılı MK. m. 27) (1587 sayılı Nüfus K. m. 46)
KARAR METNİ:
Dava dilekçesinde isim değişikliği istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde evlatlık olarak aldığı velayeti altındaki kızının adının aile arasında ve çevrede "Alara" olarak tanınıp bilinmesini istediğini, ancak nüfusa "Cansu" olarak kaydedildiğini, bu farklılığın ileride kendisini mağdur edeceğini dava etmiş, dinlenen tanık da bu iddiayı doğrular biçimde beyanda bulunmuş ise de, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Medeni Yasanın 27. maddesine göre haklı sebebin varlığı halinde ismin değiştirilmesi mümkün olup Yargıtay uygulamalarında da kişinin çevresinde tanınıp bilindiği ismi ile anılmayı ve bunu kayden taşımayı istemesinin haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir.
Bu halde kanuni bir sakınca da olmadığı anlaşıldığı durumda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istem halinde temyiz edene iadesine, 25.11.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: Corpus
[Copyright © Ced Dağıtım Medya Yazılım - Corpus Mevzuat ve İçtihat Programı]