Mesajı Okuyun
Old 11-02-2009, 16:43   #4
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan dadaş
Sayın Engin Bey,
1- İşyerinin kapanması derken işveren aynı işi firma ismi değiştirerek yapmaya devam etmiştir. Bunu izah etmeye çalışmıştım.
2-Tüzel kişilik son bulmuş fakat aynı yerde başka ünvan adı altında tüzel kişiliğini devam ettirmektedir.
3-Taşınma olmamış, aynı yerdeler.
4-SGK kayıtlarında işveren değişikliği var.
5-İşyeri değişikliği derken işyeri önceden adi şirket olarak iş yapyomuş, şimdi ise limited şirket olmuş. Anlayacağınız işi büyütmüş.Eski işyeri 2001 yılında kurulmu, 2004 te kapatıp. 2004 te yaniden limited şirket kurarak işveren işine devam etmiştir.

Sayın dadaş

Anlattığınız çerçevede vardığım sonuç şudur:

İş Kanunu'nun 6. maddesinde işyeri devrinden bahsedilmektedir. İşyeri devri bir işyerinin bir işveren tarafından başka bir işverene devredilmesi halini düzenler. Olayda ilk işveren şahıstır(adi şirket olduğunu söylediğinizden tüzel kişiliği bulunmamaktadır). Bu şahıs işyerini X isimli bir limited şirkete devretmiştir. İşyeri değişmediği gibi, işyerinde yürütülen hizmetin niteliği ve yapılan iş de değişmemiştir. O yüzden işyeri devrinin gerçekleştiğini söylemek mümkündür.

İşyeri devrinin sonuçlarından biri de devir tarihinde işyerindeki iş sözleşmelerinin de tüm hak ve borçlarıyla birlikte devredilmesidir. Yani sadece işyeri devredilmiş olmaz işyeriyle birlikte iş sözleşmeleri de devredilmiş olur.

İş sözleşmesi tüm hak ve borçlarıyla devredildiğinden eski işveren iki yıl süreyle; yeni işveren ise zamanaşımı süresince doğmuş bulunan borçlardan sorumludur. Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı borcu ise iş sözleşmesi feshedildiğinde doğmuştur. İşyeri devri sırasında sözleşme halen geçerli bir şekilde yürürlükte olduğundan kıdem - ihbar tazminat hakkından söz edilemez. Bu nedenle kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hakkı devir tarihinde değil fesih tarihinde doğar. Zamanaşımı süresi de bu tarihten itibaren başlar.

Bunun bir sonucu da şudur: Devir sırasında bir fesih söz konusu olmadığından eski işverene karşı kıdem-ihbar tazminatı davası yöneltmeye de imkan yoktur. Bu dava sonraki işverene yöneltilebilecek niteliktedir. Eski işverene karşı sadece devir tarihinden önce doğmuş ve ödenmemiş ücret, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti gibi alacaklar nedeniyle başvurulabilir.

Kıdem tazminatına esas alınacak süre bakımından ise bir sıkıntı bulunmamaktadır. Halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi bu konuda açık düzenleme içermektedir. Buna göre süre bakımından devir öncesindeki ve sonrasındaki süre dikkate alınır. İhbar süresi bakımından da bir ihtilaf bulunmamaktadır. Devir tarihinden sonra da 3yıldan fazla bir zaman geçmiş olduğundan ihbar süresi her halükarda sekiz haftadır.

Sonuç olarak fesih işlemi son işveren tarafından gerçekleştirildiğinden davanızı son işverene yani limited şirkete yöneltin. Talebinizi tüm süreye göre oluşturun. Eski işverene karşı kıdem ve ihbar tazminatı davası yöneltmeyin. Diğer işçilik alacakları bakımından ise iki yıllık süre dolduğundan yine yeni işverenden bu alacakları talep edin.

Saygılar