09-02-2009, 15:39
|
#1
|
|
Hayatin Hakkini Ver
Bazen, sebep aramaksızın en derinden ama o hiç tatmadığın herhangi bir acıyı çekmek için derinden bir aah çekmek gelir ya insanın içinden. Belki insanın canını acıdan derin acılar, belki de hiç tatmadığın “ Aman Allah korusun “ dediğin acı… Ne fark eder ki. Hiç bilmediğin bir ülkede onların hiç bilmediğin dilleri olsa da beden dilinden anlamak gibi… Acı bu nasılsa. Ha bildiğin, çektiğin acı ha hiç tatmadığın ama uzaktan seyrettiğin “ tüh tüh” “ vay vay “ dediğin. Adı da aynı bıraktığı izi de … Yastığa yorgana sarılarak ağlayacaksın, canın derinden yanacak ki adı acı olsun, acının hakkı olsun…
Kahkaha atabiliyorsan en derinden aslında acı çektiğin içindir. Çünkü hakkını vermişsindir acının. Şimdi mutluluk hakkındır ve özlemle beklediğindir o saatten sonra. Hasret kaldığın kahkahanın tadını, gözünden yaş gelene kadar gülerek çıkacaksın çünkü hiçbir mutluluğun ömür boyu garantisi yok
Bazen sebepsiz gelen mutluluk… Yaşayacaksın sebebini sorup sorgulamadan. Acıyı kovalayan, yağmurun ardından açan güneş gibi tadını çıkaracaksın. Yeniden doğmak, yeni güne taptaze uyanmak gibi… Ağlayacaksın, acı çekeceksin ki yaşadığını anlayacaksın, hakkını vererek atacaksın kahkahanı, hakkını vererek çekeceksin acını . Hepsi hayata dair hepsi yaşadığının kanıtı…
Sen hayatın parçasıysan, hayatın sana sunduklarına gerek güleceksin gerek de ağlayacaksın…
Acı, mutluluğu besler… Her ne kadar mutluluk acıyı beslemek istemese de…
Seviyorsan ve hayatın sana sunduklarından sonra hak ettiğinse bu sevgi, o zaman attığın kahkahadan daha gerçek çektiğin acıdan daha derindir kalbindeki.
Hayat gibi sevgi de acıdan geçer mutlaka… Hak ettiğin yerde acın azalınca sevgin sonuna kadar her gün yaşanabilir.
Hayatın ne zaman kime ne yaşatacağını bilmiyorsun… Bilmediğin bu muamma içinde sevgini asla yarınlara erteleme… Yanındaysa sarıl, üzdüysen özür dile, uzaktaysa sevdiğini söyle… Yeter ki hak ettiğini yaşamayı erteleme… Attığın kahkahanın da çektiğin acının da garantisi yok…
HAYATIN HAKKINI VER!
|