Mesajı Okuyun
Old 01-02-2009, 21:08   #24
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kağanulaş
Nasreddin Hoca'nın hikayesi malumdur, iki kişi hocayı hakem tayin eder, hoca birini dinler "haklısın" der, ikinciyi dinler "sen de haklısın" der. Olayı izleyen üçüncü kişi "hoca ikisine birden haklısın dedin, böyle bir şey olmaz, biri haklıysa öbürü haksızdır, bu işte yanlışlık var" der. Hoca durur " sen de haklısın" der

Yukarıdaki yorumlarda herkes haklı görünüyor; ancak bu Yargıtay kararlarının bu kadar önemsenmesinin nedeni bence üyelerin diğer üyelerin yorum ve görüşlerine önem vermemeleri, sakalları olmadığı için sözünü dinlememeleri değil. Buradan görüş, yorum ve mümkün olursa Yargıtay kararı alan üye bunu mahkemede kullanıyor. Mahkemelerde de hukuki değerlendirmenizi Yargıtay kararı ile desteklemezseniz neredeyse hiç şansınız yok. Kanunun açık lafınızı bile ortaya koysanız aynı şeyi söyleyen bir Yargıtay kararınız yoksa işiniz zor, ya da Yargıtay açık kanun hükümünün aksine yorum yaptı ise kanun bile anlam ifade etmiyor. Dolayısıyla mahkemeye sunulacak güzel bir hukuki yorumdan ziyade kısacık bile olsa Yargıtay kararınız olması gerekiyor. Buradaki başlıklarda üyelerin yorumlarının Yargıtay kararlarından daha önemli hale gelebilmesi için önce yerel mahkeme hakimlerinin (tümü olmasa da büyük çoğunluğunun) Yargıtay kararına aykırı karar verebilecek, gerekirse kararında direnebilecek cesarette olması gerekiyor.

Çok doğru söylüyorsunuz. Şunu yeminle ifade edeyim ki, bir konuda açık kanun maddesi olmasına rağmen, "Bu konuda Yargıtay kararı var mı?, varsa getirirseniz iyi olur" diye soranına şahit oldum!