Mesajı Okuyun
Old 29-01-2009, 08:59   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Salut'un da bahsettiği gibi taraf delillerini hasretmemişse, ve delil listesinde yeminle birlikte tanıklar gösterilmişse tanık dinlenmeden yemin teklif edilemez. Çünkü yemin son çaredir.

Eğer taraf sadece yemin deliline dayanmışsa ve bu açıkça beyan etmişse artık yemin teklifinden vazgeçip tanık dinletemez.

T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 1980/6576
K. 1980/8519
T. 09.30.1980
DAVA : Fatma ve müşterekleri vekili ile H. Kamil ve müşterekleri, Malmüdürlüğü, Hallaç Köyü Muhtarlığı aralarındaki tapu iptali, tescil ve ecrimisil davasının yapılan yargılaması sonunda; dava konusu taşınmazın tapusunun iptaliyle davacılar ile davalı gerçek kişiler adına hisseleri oranında tapuya tesciline, ecrimisil taleplerini atiye bıraktıklarından bu hususta karar ittihazına mahal olmadığına dair (Şuhut Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 12.02.1980 gün ve 68/14 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı H. Kamil, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davacı Fatma ve müşterekleri vekili taraflarından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davalı H. Kamil tarafından verilen 07.05.1973 tarihli şahit listesi ile gösterilen tanıklardan Mustafa ve Ahmet'in de dinlenilmeleri istenilmiş olduğu halde bu şahitler çağrılıp dinlenmemişlerdir. Her ne kadar 19.06.1976 tarihli oturumda adı geçen davalı yemin teklif edeceğini bildirmiş ve bu beyanı zapta, geçirilmiş ise de dinlenmeyen tanıkların dinlenmesinden vazgeçildiğine ve delilin yemine hasredilmiş olduğuna ilişkin bir beyan mevcut bulunmamış ve bu durumda HUMK.nun 354. maddesi hükmü uyarınca teklif edilen yeminin tevcihi işinin tüm delillerin toplanmasından sonraya bırakılması gerekmiştir. Davalının gösterdiği tüm tanıkların çağrılıp dinlenmeleri ve bu yolla savunma ispat edilemediği takdirde yemin teklifi cihetinin düşünülmesi gerekirken bir taraftan yemin teklifine gidilmesi, diğer taraftan bir kısım tanıkların dinlenmemiş olmaları usul ve yasaya aykırı olduğu gibi kabul şekline göre teklif edilen yeminin tüm davacılara yöneltilmesi gerekirken bunlardan bir kısmının yemini eda etmeleriyle yetinilip uyuşmazlığın çözümlenmesi dahi usul ve yasaya aykırı ve davalı tarafın temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve 55500 kuruş peşin harcın istek halinde iadesine 30.09.1980 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 1997/6967

K. 1997/8174

T. 15.9.1997

• TAZMİNAT DAVASI ( Davacı Tarlasının Kenarında Dikili Olan Sekiz Adet Kavak Ağacının Davalı Tarafından İzin Alınmadan Kesilmesi Nedeniyle Uğranılan Zarar )

• DELİL ( Davalının Bildirdiği Deliller Konusunda İnceleme Yapmadan Davalının Yönelttiği Yemin Teklifinin Davacı Tarafından Eda Edilmesi Nedeniyle Verilen Kararın Yanlış Olması )

• YEMİN DELİLİ ( Davalının Bildirdiği Deliller Konusunda İnceleme Yapmadan Davalının Yönelttiği Yemin Teklifinin Davacı Tarafından Eda Edilmesi Nedeniyle Verilen Kararın Yanlış Olması )

1086/m.354,428

ÖZET : Davalının bildirdiği deliller konusunda inceleme yapmadan, davalının yönelttiği yemin teklifinin davacı tarafından eda edildiği gerekçesine dayanarak verilen karar bozulmalıdır. Zira iddia veya savunma, mevcut delillerle ispat edilemezse o zaman çare olarak yemin deliline başvurulur.
DAVA : Dava dilekçesinde 8 adet kavak ağacı bedeli 95.000.000 Liranın davalıdan tazminine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, tarlasının kenarında dikili olan 8 adet kavak ağacının davalı tarafından izni ve haberi olmadan kesildiğini ileri sürerek, zararın tazminini istemiştir.
Davalı ilk celsede "söz konusu kavakları kendi tarlasından kestiğini ve bu kavakların kendisine ait olduğuna dair hakim kararı bulunduğunu beyan etmiş, ayrıca kavakların kendisine ait olduğuna dair davacı taraf yemin ederse davasını kabul edeceğini" bildirmiştir.
Aynı celsede davacı, davalının teklif ettiği yemini eda etmeyi kabul etmiş ve yemin metni zapta geçirilmiştir.
Taraf, başlangıçta diğer delilleri ile birlikte yemin teklifinde de bulunabilir ( M 354 ). Bu halde ilk önce diğer deliller incelenir; bunlar ile iddia ( veya savunma ) ispat edilirse yemin teklifine gerek kalmaz ( yani yemin teklif edilmemiş sayılır ). Buna karşılık diğer delillerle iddia ( veya savunma ) ispat edilemezse o zaman son çare olan yemin deliline başvurulur; yani yemin teklifi bu hal için yapılmış sayılır ( m. 354, II ).
Davada taraflardan herhangi birisi istek veya savunmasını ispat için takdiri veya kanuni delillerden herhangi birisi ile birlikte hasmına ant da yöneltmiş olursa bu durum ispatın yalnız anda bırakıldığı, gösterilen diğer delillerden vazgeçildiği anlamına yorumlanamaz. HUMK.m. 354,II'ün kaynak olan Nöşatel Usul Kanunundaki karşılığı olan ( 296 md.2. fıkra ) hükmü şöyledir; ( fakat yemin ancak tarafın iddiasını diğer delillerle ispat edememiş veya onları kullanamamış olması hali için teklif edilmiş sayılır ). Bizim m.354,II hükmünün de bu şekilde anlaşılıp, benimsenip, uygulanması gerekir. Ayrıca 354. maddenin 1.fıkrasının başında yer alan ( davasını ) sözününde bu hükmün yalnız bir taraf için "davacıyı" bağlayıcı nitelikte olduğu da ileri sürülemez. Zira dava ile savunmanın ilke olarak eşit kurallara bağlanması gerekir.
O halde, davalıya önce kavakların kendisine ait olduğuna dair mevcut olduğunu bildirdiği hakim kararı ve bu husustaki delillerini ibraz etmek imkanı tanınmalı ve doğacak sonuca göre ( savunma ispat edilemezse ) yönelttiği yemin delili dikkate alınmalıdır.
Eksik araştırma sonucu davalının bildirdiği delili konusunda hiçbir inceleme yapılmadan yalnız davalı tarafından yöneltilen andın davacı tarafından eda edildiği üzerinde durularak verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 15/09/1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.