Mesajı Okuyun
Old 29-01-2009, 07:33   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

İlk mesajda eksik yazmışım; "Aile hukukuna ilişkin bütün tedbirler, mahkemece kararda aksi belirtilmediği sürece, karar kesinleşene dek devam eder." demeliydim.

Bu itibarla sayın Yücel Kocabaş'ın "feragat beyanının mahkemeye ulaşmasıyla tedbir nafakasının kalkacağını düşünüyorum" şeklindeki görüşüne katılmıyorum.
HUMK 95'de feragatin "kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı"ndan sözedilmişse de, feragat beyanı kendiliğinden kararı kesinleştirmez; usul hukuku bakımından yine de mahkemenin bir karar vermesine ihtiyaç vardır.

Aile hukuku açısından da MK 169'daki tedbirler nitelikleri gereği, mahkemece kararda tedbirlerin devamına karar verilmese bile, karar kesinleşinceye dek devam ederler. Tedbir nafakası da bu kapsamda değerlendirilmelidir.

Görüşümü destekleyen bir Yargıtay kararı aşağıdadır. Saygılarımla.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

E:2003/24134
K:2004/1515
T:27.01.2004

Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Takip dayanağı Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/529 esas 2003/210 karar sayılı 11.3.2003 karar tarihli boşanma ilamında tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Boşanma talebi reddedildiğinden ve nafakanın devamına ilişkin karar oluşturulmadığından bu durumda tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesi tarihine kadar devam eder ve kesinleşme tarihinde son bulur. Bu kural ışığında boşanma davasının red kararının kesinleşme tarihi araştırılıp sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde istemin reddi biçiminde karar tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 27.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.