Mesajı Okuyun
Old 27-05-2006, 13:36   #1
fikirbay

 
Varsayılan HukukÇularin "adaletİn Tecellİsİ" DiŞinda Bİr İdeolojİsİ Olabİlİr Mİ?

Bir hukukçunun yegane "amacı" veya "hedefi" adaleti sağlamak mı olmalıdır?

Hakime tavsiye ve telkinde bulunulamadığına göre, hakim, vicdanı ile (varsayıma göre) başbaşadır.

Örneğin, "birey" karşısında "Devleti" korumak gibi bir hedef hakime yakışır mı veya böyle bir tutum hoş görülmeli midir?

Mesela, varsayalım ki, tam demokratik bir seçim sonucunda (barajın %5'in de altına düşürüldüğü bir seçimde) bir parti halkın geçerli oylarının yüzde 75'i gibi bir oranla iktidara gelse ve Anayasa'yı değiştirerek (örneğin, Anayasa'nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelerini bile referanduma götürse, Atatürk ilkelerine sadakate son verse) komünist, faşist, dindar veya dinsiz bir rejim kurmaya yeltense, hukukçular, savcılar ve hakimler "Devletin ve mevcut rejimin korunmasını" esas kabul ederek hareket etmeli midirler?

Cüppelerini giyip Anıtkabir'e doğru yürümeli midirler?

Devletin yapısının ve rejimin değiştirilmesine müsaade etmeli midirler?

"Türk Milleti Adına..."