Mesajı Okuyun
Old 12-01-2009, 19:39   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 1991/4007

K. 1991/14127

T. 31.10.1991

• BAĞIŞLAMA VAADİ ( Resmi Senetle Yapılması Zorunluluğu )

• ŞEKİL ( Bağışlama Vaadinin Resmi Senetle Yapılması Zorunluluğu )

• TAŞINMAZIN TAPU DIŞI YOLLA İKTİSABI ( Şartları )

818/m.238/2

3402/m.13/B-b

</IMG>
ÖZET : Borçlar Kanununun 238/2. maddesi gereğince bağışlama vaadinin resmi senetle yapılması gerekir. Kanunda öngörülen şekil şartı ispat şartı olmayıp geçerlilik şartıdır. Tesbit tarihine kadar 10 yıllık süre geçmediğine göre dava konusu olayda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen tapu dışı iktisap şartlarının oluştuğundan da söz edilemez.
DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan, dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Kadastro sırasında 796 parsel sayılı 180 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Fatma adına tesbit edilmiştir. Davacı Adile, taşınmazın babası İsmail adına tapuda kayıtlı olduğunu belirterek mirasla geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin davalı Fatma adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Adile vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli parselin tarafların ortak miras bırakanı adına kayıtlı bulunan tapu kapsamında kaldığı mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Miras bırakan tapulu olan taşınmazı 1982 yılında davalıya bağışlamayı taahhüt ettiği, miras bırakanın 1986 yılında vefat ettiği ve Kadastro tesbitinin ise 187 yılında yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Borçlar Kanunun 238/2. maddesi gereğince, bağışlama vaadinin resmi senetle yapılması gerekir. Kanunda öngörülen şekil şartı ispat şartı olmayıp geçerlilik şartıdır. Tesbit tarihine kadar 10 yıllık süre geçmediğine göre dava konusu olayda 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde öngörülen tapu dışı iktisap şartlarının oluştuğundan da söz edilemez.
SONUÇ : Hal böyle olunca, davanın kabulü ile taşınmazın payları oranında ve iştirak halinde mülkiyet şeklinde mirasçılar adına tesciline karar vermek gerekirken geçersiz bağışa değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), 31.10.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.