Mesajı Okuyun
Old 11-01-2009, 20:24   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Aşağıdaki karardaki gibi ölü kişi adına mirasçıları hizmet tespit davası açabilir. Ayrıca hizmet tespit davalarında yazılı belge veya tanık önceliği yoktur. Önemli olan tanıkların inandırıcılığı ve beyanlardaki tutarlılıktır. İşçinin kayıt dışı çalıştırılması hususunda yazılı belgenin şart koşulması zaten hayatın olağan akışına ve işçi menfaatlerine aykırı düşer.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
10.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/12487
Karar: 2005/2303
Karar Tarihi: 08.03.2005

ÖZET: Davacı ve davalı tanıkları çalışma olgusunun varlığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Bu durumda hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği dikkate alınarak, bu yönde delil araştırmasının mahkemece resen ve tarafların ileri süreceği yeni deliller çerçevesinde genişletilmesi ve davacılar murisinin hangi tarihler arasında ne kadar süre ile çalıştığı belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.


(506 S. K. m. 79)

Dava: Davacılar, murisleri olan Seyfettin Kır'ın davalı Şerafettin Dal'ın işyerinde 21.09.1984-23.12.2001 tarihleri arasıda sürekli olarak geçen çalışmalarının tespiti ile çalışma süresine göre hesaplanacak kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacılar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mustafa Taş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

Karar: Dava, davacılar murisi Seyfettin'in davalılar murisi Şerafettin tarafından işletilen kasap dükkanıyla ilişkili olarak ve işveren murise ait araçta şoför olarak 23.12.1996 -23.12.2001 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen ancak Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen sigortalı hizmetlerin tespiti istemine ilişkindir. Bu yönü ile davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10 maddesi olup gerek çalışıldığı iddia edilen 55 AE 757 plakalı aracın, gerekse davacılar murisinin Kurumdan hiçbir kayıt ve tescillerinin bulunmadığı dosya içeriği ile sabittir.

Dosya kapsamına göre bu bağlamda davanın reddine dair verilen karar eksik incelemeye dayandığı anlaşılmaktadır.

Davacı ve davalı tanıkları çalışma olgusunun varlığı yönünde beyanda bulunduklarına göre, hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği dikkate alınarak, bu yönde delil araştırmasının mahkemece resen ve tarafların ileri süreceği yeni deliller çerçevesinde genişletilmesi ve davacılar murisinin hangi tarihler arasında ne kadar süre ile çalıştığı belirlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Belirtmek gerekirse Aracın işveren sıfatıyla davalı Şerafettin'e ait olduğu kabul edildiğinde olayda zaman ve bağımlılık unsurları mevcut bulunduğu cihetle, mahkeme gerekçesinin aksine, taraflar arasında hizmet ilişkisi vardır.

O halde, davacı mirasçılarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları