Mesajı Okuyun
Old 09-01-2009, 12:08   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Özgür, öncelikle geçmiş olsun diyorum.

Sayın unknomnriter'e katılıyorum.

1. Davacıların zarar gören malikler olduğunu düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/4825
K. 2004/13022
T. 10.11.2004
DAVA : Davacı Muammer Kranta ve Aksel Lochner vekili Avukat Kamuran Özbaş tarafından, davalı Mevlüt Usta ve Cedric John Hale aleyhine 22.1.2001 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet nedeni ile reddine dair verilen 5.11.2003 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava husumetten reddedilmiş, kararı davacılar temyiz etmişlerdir.

Davacılar Çeşme Dalyan Mahallesinde dava dışı SS. Gülkörfez Yapı Koop. adına kayıtlı taşınmaz üzerinde inşa edilen ikiz binalardan 3 ve 4 nolu binaları kullandıklarını, 17 ve 18 no'lu binaları kullanan davalılarla komşu olduklarını, davalıların aralarındaki duvarı yıkarak yerini değiştirmesi sırasında bahçelerine, bahçe aksesuarlarına verilen zarar ile davalıların hatalı yaptıkları duvarı yeniden yapmaları karşılığı zararlarının hüküm altına alınmasını istemişlerdir. Yerel mahkeme dava konusu taşınmazın tapusunu getirtmiş, davacılar lehine kat irtifakı tesis edilmediği gerekçesiyle davayı husumetten reddetmiştir. Davacıların iddiası mülkiyete değil, davalıların haksız eylemine dayalıdır. Dosyadaki tanık beyanlarından ikiz binaların koperatifçe yapıldığı ve 1992-1993 yıllarında kuralarının çekilerek ilgililere teslim edildiği ve daha sonra herkesin kendine ayrılan kısımda bahçe vb. çalışmalar yaptığı ve binaları bu şekilde kullanageldikleri anlaşılmaktadır. Şu durumda taşınmazların davacılar tarafından kullanıldığı sabit olduğuna göre işin esasına girilerek varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken davanın husumet yokluğundan reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.





2. Davalıların ise, arsa sahipleri ile müteahhidin müteselsil sorumlu olduğu kanaatindeyim. Arsa sahiplerinin taşınmaz malikin sorumluluğu kapsamında müteahhidin ise, BK.m.41 uyarınca sorumlu olduğunu düşünüyorum, ama tabi husumet yöneltirken dikkat etmekte fayda var.

"Hakim, her davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi olgular ve talep sonuçlarıyla bağlı olup, tarafların dayandığı yasa hükümleriyle ve onların hukuki nitelemeleri ( tavsifleri ) ile bağlı değildir. Aksine hakim, olayın ileri sürülüş ve gerçekleşme biçimine göre uygulanacak yasa hükmünü re'sen arayıp bulmak ve uygulamakla yükümlüdür.
Bir mülk sahibi, hafriyat ve inşaatta bulunurken komşusunun arsasına zarar vererek veya zarara maruz bırakarak veya üzerindeki mebaniyi ( bina, yapı, temel ) tehlikeye koyarak ızrar edemez; ederse mülk sahibi M.K. m.656'ya göre sorumlu olur.
M.K. m.656 ve 662'ye göre komşuluk hukuku açısından sorumlu olan taşınmaz maliki, taşınmaz üzerinde aynî bir hak olan mülkiyet hakkı sahibi kişi olabileceği gibi, irtifak intifa hakkı gibi sınırlı bir aynî hak sahibi de olabilir.
Müteahhit iş sahibine tabi durumda olmadığından, iş sahibinin onun iş görürken yaptığı zarardan B.K. m.55'e göre sorumlu tutulamaz.
Şayet iş aletlerinin seçiminde, işin düzenlenmesinde iş sahibinin talimatına göre hareket ediliyor iş sahibi de o işteki bilgisi dolayısıyla işi sevk ve idare ediyorsa hizmet akdinin varlığına hükmetmek gerekir.
Ancak, taşınmazını bir eser meydana getirmesi için istisna sözleşmesi uyarınca müteahhide bırakan kişi, M.K. m.656, 662 ve müteahhid de B.K. m.41'e göre doğan zarardan müteselsilen sorumludur"(4. HUKUK DAİRESİ E. 1979/12889 K. 1980/3654 T. 20.3.1980)