Konu: karbona imza
Mesajı Okuyun
Old 06-01-2009, 21:57   #4
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1987/87

K. 1987/921

T. 18.2.1987

• BİLİRKİŞİ TETKİKATI ( Senetteki İmzanın İncelenmesi )

• SENETTEKİ İMZANIN İNCELENMESİ ( Bilirkişi Tetkikatı )

6762/m.688

2004/m.72

ÖZET : İptali istenilen bonodaki imzanın, araya karbon kağıdı konularak başka bir senetten elde edildiği ileri sürülüyorsa, senetteki imzanın borçlu tarafından atılmış olup olmadığının bilirkişilerce yapılacak incelemeye göre belirlenmesi gerekir.
DAVA: Taraflar arasındaki davadan dolayı Bolu Asliye 1. Hukuk Hakimliği`nce verilen 8.7.1986 tarih ve 398-616 sayılı hükmün tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı nevakısın ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu kere ikmalen gelmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili, müvekkilinin koyun alışverişinden dolayı ( 550.000 ) liralık bonoyu imzalayarak davalıya verdiğini, davalının imza sırasında mavi renkli kopya kağıdı ile ikinci bir bonoya davacının imzasını aldığını, daha sonra, borcun ödenmesinde ikinci bonoyu iade ettiğini ve asıl ilk nüshayı mükerrer olarak icra takibine koyduğunu ileri sürerek, hile ile tesis edilen ( 550.000 ) liralık bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve bononun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ve vekili, koyun alışverişinden dolayı davacının önce ( 1.570.000 ) liralık bono verdiğini, vadesinde ödemediğinden, elden yaptığı ödemeler düşüldükten sonra ( 550.000 )`er liralık iki ayrı bono düzenlenmesi karşısında ilk bononun iade edildiğini, dava konusu bononun hile ile alınmadığını ve ödenmediğini savunmuştur.
Mahkemece iddia ve savunmaya, ibraz edilen delil ve belgelere, taraf tanıklarının beyanlarına ve davacının teklif ettiği yeminin eda edilmiş olmasına göre sabit görülmeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, iddiasında, davalı ile aralarındaki ilişki sonucu evvelce ( 1.570.000 ) lira olarak düzenlenip davalıya verdiği emre muharrer senedin kısmen ödenmesi sebebiyle geri kalan ( 550.000 ) lira borcuna karşılık 14.11.1984 tanzim tarihli ( 550.000 ) lira tutarlı diğer bir emre yazılı senedi imza etmek suretiyle ve senedin diğer kısımları boş olarak davalıya verdiğini, ( 550.000 ) liralık bir tek emre yazılı senetle borçlu olduğundan ve bunu da ödemiş bulunduğundan takip konusu ikinci senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. İbraz edilmiş olan ( 550.000 ) liralık iki adet ve 14.11.1984 tanzim tarihli senetlerdeki borçlu imzaları ile tanzim tarihinin birbirine çok benzemekte olduğu çıplak göz ile de anlaşılmaktadır. Davalı dahi, senetlerin imza dışındaki kısımları boş olarak kendisine verildiğini ve boş kısımların tarafından doldurulduğunu kabul etmiştir. Ancak mahkemece, fenni bir inceleme konusu sayılan imza benzerliğinin bilirkişi aracılığı ile incelemesi yaptırılmamıştır. Mahkemece yapılacak, iş yetenekli bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile 14.11.1984 tanzim tarihli ve ( 550.000 )`er liralık iki adet bono altındaki davacı imzalarının ayrı ayrı davacı tarafından yazılıp yazılmadığını, dier bir ifade ile senetlerden birindeki imzanın gerçek imza diğerindeki imzanın ise kopya kağıdı konulmak suretiyle elde edilmiş imzalar olup olmadığını tespit ettirmek ve senedin birindeki imzanın kopya kağıdı konularak elde edildiği anlaşıldığı takdirde, olayda hile unsurunun bulunup bulunmadığını ve T.T.K.`nun 668 ve 688/7. maddelerinin gözönüne alınarak, kopya suretiyle elde edilen imza ile düzenlenen senedin geçerli bir kambiyo senedi sayılıp sayılmayacağı hususu teemmül edilip değerlendirilerek ve şayet senetlerden birisi geçersiz addedilirse o takdirde ( 550.000 liralık tek bir borcun mevcut olduğu ve bunun da daha önce ödendiği göz önünde tutulup sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu hususlar gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.2.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi