Mesajı Okuyun
Old 06-01-2009, 19:36   #3
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2004/1-201

K. 2004/210

T. 31.3.2004

• MÜDAHELİNİN MEN'İ ( Davacıların Dava Konusu Meskenin Murisleri Adına Kayıtlı Olduğunu Davalının Bu Yeri Haksız Yere İşgal Ettiğini Tüm Uyarılara Rağmen Tahliye Etmediğini Haksız Müdahalenin Önlenmesini ve Ecri Misil İstemesi )

• ECRİMİSİL ( Dava Tarihine Kadar Davalının Oturulmasına Muvafakat Edilmiş Olduğundan Ecrimisil İsteğinin Reddinin Gerekmesi )

• MÜDAHELEYE MUVAFAKAT ( Bağımsız Bölümde Muris Muvafakatıyla Oturmuş Olduğundan Ancak Artık Dava Açılmış Olmasıyla Bu Muvakatın Geri Almış Olduğunun Kabulünün Gerekmesi )

• BELGE İBRAZI ( Davalıya Muvafakatın Geri Alındığına İlişkin Herhangi Bir Bildirimde Bulunulmaması ve Esasen Bu Hususta Hiçbir Belge de İbraz Edilmemiş Olması )

• İŞGALİN HAKSIZ OLMAMASI ( Davalının Bağımsız Bölümde Davacıların Miras Bırakanı ve Kayıt Maliki Muvakatıyla Oturduğu ve Dava Tarihine Kadar da Bu Onayın Geri Alınmamış Olması ve Muvakatın Geri Alındığına İlişkin Bildirimde Bulunulmaması )

4721/m.683

ÖZET : Davalının dava konusu bağımsız bölümde, davacıların miras bırakanı ve kayıt maliki Temam'ın muvafakatıyla oturduğu ve dava tarihine kadar da bu onayın geri alınmadığı açıktır. Bir başka anlatımla, davalıya muvafakatin geri alındığına ilişkin herhangi bir bildiriminde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Esasen, bu hususta hiçbir belge de ibraz edilmiş değildir.
Hal böyle olunca, muvafakatin açılan işbu dava ile geri alındığının kabulü zorunludur. Bir başka anlatımla, bu tarihe kadar davalının işgalinin haksız olduğundan söz edilemez. Öyle ise, ecrimisil isteğinin de reddine karar verilmesi gerekirken, maddi olay ve vakıaların yanlış değerlendirilmesi sonucunda ecrimisile de hükmedilmesi isabetsizdir.
DAVA : Taraflar arasındaki "müdahalenin meni ve ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 4.Hukuk Mahkemesince meni müdahale davası konusunda karar vermeye yer olmadığına, ecrimisil davasının kısmen kabulüne dair verilen 27.12.2002 gün ve 319-1002 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 22.4.2003 gün ve 3054-4804 sayılı ilamı ile; ( ...Dava, bağımsız bölüme haksız elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacılar, 6650 ada 20 parseldeki 2428/25497 arsa paylı, 1.kat 10 nolu meskenin murisleri Temam Gündoğdu adına kayıtlı olduğunu, davalının bu yeri haksız yere işgal ettiğini, tüm uyarılara rağmen tahliye etmediğinden, haksız müdahalesinin önlenmesini ve beş yıllık ecrimisil tutarı 9.000.000.000.TL.nin yasal faiziyle tahsilini istemişlerdir. Davalı, bu yerde kayıt maliki Temam'ın muvafakatıyla ikamet etmekte olduğunu, aslında davacılarla akrabalık ilişkisinin bulunduğunu ve yurt dışında ikamet eden davacıların Türkiye'ye geldiklerinde bu evde davalıyla ikamet ettiklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yargılama aşamasında davalının çekişmeli bağımsız bölümü tahliye ettiği gerekçesiyle, konusu kalmadığından elatmanın önlenmesi isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve bir kısım davacıların payı nedeniyle işgalin haksız olduğundan toplam 4.500.000.000.TL.si ecrimisilin yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; davalının dava konusu bağımsız bölümde, davacıların miras bırakanı ve kayıt maliki Temam'ın muvafakatıyla oturduğu ve dava tarihine kadar da bu onayın geri alınmadığı açıktır. Bir başka anlatımla, davalıya muvafakatin geri alındığına ilişkin herhangi bir bildiriminde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Esasen, bu hususta hiçbir belge de ibraz edilmiş değildir.
Hal böyle olunca, muvafakatin açılan işbu dava ile geri alındığının kabulü zorunludur. Bir başka anlatımla, bu tarihe kadar davalının işgalinin haksız olduğundan söz edilemez. Öyle ise, ecrimisil isteğinin de reddine karar verilmesi gerekirken, maddi olay ve vakıaların yanlış değerlendirilmesi sonucunda ecrimisile de hükmedilmesi isabetsizdir.... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, muris Temam'ın ölüm tarihinin 25.5.1989 olduğu ve ölüm tarihi itibariyle muvafakat etme olanağının bulunmadığı anlaşıldığından, bu nedenle, davalının dava konusu bağımsız bölümde, davacıların miras bırakanı ve kayıt maliki Temam'ın muvafakatıyla oturduğu yönünde bozma ilamında geçen ibarenin yanılgıya dayalı olduğu anlaşıldığından, bu ibarenin bozma kararından çıkarılarak; "Temam mirasçılarının muvafakatıyla oturduğu" ibaresinin eklenmesi gerekir.
Bu itibarla, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 31.3.2004 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
Direnme, işgal tazminatı isteğine ilişkindir.Tazminata ilişkin bağımsız bölüm 25.5.1989 tarihinde ölen davacıların miras bırakanı Temam Gündoğdu adına tapuda kayıtlı bulunmaktadır.Miras bırakanın ölüm tarihine göre malvarlığı elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup, TMK.702 maddesi uyarınca bu yerin kullanılmasının üçüncü kişiye bırakılması tasarrufi bir işlem olup, tüm mirasçılar tarafından verilmesi gerekir.Mirasçılardan Hüseyin'in 1997 yılında bu yeri davalının yararlanmasına terk etmesine, diğer mirasçıların bir süre ses çıkarmamaları, muvafakat olarak kabul edilemez.Bu nedenle işgal tazminatının hüküm altına alınmasında kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır.Hükmün onanması düşüncesindeyim.