Mesajı Okuyun
Old 06-01-2009, 17:46   #4
avaarslan

 
Varsayılan

Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuşlarsa, bu ifadenin ille de talep kısmında yer alması gerekmemektedir diye düşünüyorum. Bu şekilde sıkı şekilci olmamak gerekir. Bazen bu maddi bir hatadan da kaynaklanıyor olabilir. Dilekçenin bütününe bakmak lazımdır. Elbette "taleple bağlılık ilkesi " esastır. Ancak talebin illede dilekçenin talep kısmında bulunması gerekmediğini düşünüyorum. Ama davalı taraf olarak mahkemede; "taleple bağlılık vardır. davacı taraf dilekçenin talep kısmında fazlaya dair haklarını saklı tutmadığından ıslah talebini kabul etmiyoruz." diyebilirsiniz. Tabii kabul edilme olanağı daha fazladır. Özellikle lafzi yorum ilkesi uygulandığında. Ama ben amaçsal yorumun yerinde olacağını düşünüyorum. Çünkü davacı talebi olmazsa dilekçenin açıklama kısmında da hiç bahsetmemesi gerekir.
Kesin süre verilmiş ve buna uyulmamışsa; davacı tarafın müddeabihi ıslah yoluyla artırması kesin sürede yerine getirilmeyen işlemin yapılmasına yol imkan sağlamayacaktır. Aksi durum yasanın öngördüğü amacın dışına çıkılması olacaktır. Bir anlamda kanunun etrafında dolanma söz konusu olacaktır.
Tabii kesin süreye ilişkin yukarıda anlattıklarımızın geçerli olması için kesin süre verilirken meslektaşım Mehmet Ali beyin kesin süreye ilişkin anlattığı hususların mahkemece gözetilmiş ve zapta geçirilmiş olması gerekir. Yargıtay son kararları da bu yönde. Şayet ilgili şartlara uygun değilse HUMK anlamında kesin bir süreden bahsetmek olanaklı değildir.