Mesajı Okuyun
Old 04-01-2009, 17:04   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Yedieminlik ile ilgili yeterli düzenleme İİK ve sair kanunlarda bulunmamakla birlikte, haczedilen menkullerin yediemine tevdii, alacaklının kabulü ile sonuç doğuran "borç ödeme taahhüdü" ne benzer bir nevi icra sözleşmesi gibi değerlendirilebilir. Bu anlamda haczedilen menkullerin muhafazası ve istenildiğinde teslimi taahhüdünü içerir. Yedieminin tek taraflı olarak istifası, malların akıbetini ortada bırakacak ve yeni bir yediemine tevdi işlemi için haciz işleminin ve buna bağlı masrafların yeniden yapılmasını alacaklıya yükllenmesi sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle geçerli olmamalıdır. Ancak İcra dairesinde Alacaklının da kabulü ile görevin başka bir yediemine devri işleminin yapılabileceğini düşünüyorum. Bu durumda istifa eden yediemin tazmin ve cezai sorumluluğundan kurtulamaz. Bu yolun açılması yedieminlik kurumunu işlevsiz kılacaktır.