Mesajı Okuyun
Old 03-12-2008, 11:33   #2
av-gülen

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/1112
Karar: 2005/1464
Karar Tarihi: 17.02.2005

ÖZET: Dava konusu uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme davalarında 1 yıllık zamanaşımı süresi, zarar görenin mal varlığındaki eksilmeye yol açan eylem veya işlemin haksız olduğuna kesin olarak kani bulunduğu ve malvarlığındaki eksilmenin miktarı ile haksız edinenin şahsını tam olarak öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Buradaki <öğrenme>, sübjektif mahiyettedir.

(818 S. K. m. 66)

Dava: Dava dilekçesinde 2.500.000.000 lira tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü, kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili; dilekçesinde müvekkiline ait araca davalı tarafından el konulduğunu, sonradan mahkeme kararı ve icra yolu ile teslim alındığını, aracın davalı tarafından 1995 yılından beri kullanıldığını beyan ederek araçtaki hasar ve yıpranma bedeli, kullanımı karşılığı elde edilen menfaat ve kullanılması süresince tahakkuk eden taşıt vergisi, ceza ve faizlerden dolayı toplam 2.500.000.000 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dava konusu uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme davalarında 1 yıllık zamanaşımı süresi, zarar görenin mal varlığındaki eksilmeye yol açan eylem veya işlemin haksız olduğuna kesin olarak kani bulunduğu ve malvarlığındaki eksilmenin miktarı ile haksız edinenin şahsını tam olarak öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar ( BK m.66 ). Buradaki <öğrenme>, sübjektif mahiyettedir.

Somut olayda davacı, davalının aracı 1995 yılından beri kullandığını iddia etmektedir. 21.5.1997 tarihinde ise, bu eylemden dolayı davalıyı savcılığa şikâyet etmiştir. Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasını ise 8.3.2002 tarihinde açmıştır. Buna göre davacı fiil ve failden 21.5.1997 tarihinde haberdar olduğu halde ( sübjektif öğrenme tarihi ) bu tarihten 5 yıl sonra alacak davasını açmış bulunmaktadır.

O halde mahkemece davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı kabul edilerek zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları